Safranbolu

soðuk taþlarda can
kuru aðaçta hayat
yaslanýr omuz omuza


yüzyýllarýn derviþi
açar hayal perdesini
tarihten bir masal okur
saçar binbir rengini


bu soluk kiremitleri
boyasýz ahþap direkleri
duvarlardaki tozlu
………………siyah-beyaz resimleri
geceleri bir ninnidir uyutur
kayalardan sýçraya sýçraya akan
yedi kat yeraltýndaki su sesi



rüzgar þarkýsýný söylüyor
…………………...taþ döþeli yollarda
……………………………….sarý yapraklarýn

ayaklarýn kime takýlýp gitti
çeþme baþlarý yalnýz
bahçede otlar yaban
þimdi saçaklar
……..geçmiþ zamanýn coþkusuyla uðuldasýn
yaz bitti
bak kuþlar süzülüyor
yorgun kanatlarýný güneþe çýrpýp
üþüyorum
saçlarým oyuncaðý oldu
………………………ayrýlýðýn elleri sonbaharýn



mermer havuza düþen su damlalarý
çýnlar yalnýz ocak baþlarýnda
her dem taze muhabbettir
dökülür kurnalardan
su akar
zaman akar
su akar
akan zamana selam durur
nakkaþlý tavanlarda
....................Mühr-ü Süleyman


beyin piposunda
ince antep tütünü
yutar gibi havayý
tavana çekilir dumaný



bir çýðlýkla sarsýlýr
mahzenden tavan aralarýna
ak saçlý nineler
geçmiþin izlerini arar
gözleri dalar titrek ellerine
........................oturup sofalarda



hani
....seherde genç kýz gibi salýnan
..................................o eski safran
bu yaþlý gözler
yollarýna bakmaz artýk
nerede o eski zaman
bak kýrdý ayaðýný
kovaladýðýn bir ömürdür
minderlerde oturan




bahçe duvarlarýnda
.........asma gülleri
asfalt kokusuyla baygýn
renkleri tüter güneþe doðru
uzanýr yollarý kývrým kývrým
daðlar yeþil
baharla yeþil baðlarým

11.01.1996


Sosyal Medyada Paylaşın: