BELÇİKA'YI NİYE SEVDİM

Ne Gent’i sevdim ne Anvers’i ne Brükseli.
Uymadý bana ne Flaman ne de Fransýz dili.
Olunca bir paket firit ve üstünde pili pili.
Ben senin baþka yemek aramamaný sevdim.

Sevmedim Atomium’daki dokuz topunu.
Sevmedim Grand Palace’daki “Gotik” yapýný.
Sevmedim heykelden iþeyen çocuðun tipini.
Ben Nasreddin heykelini tam kýramamaný sevdim.

Sanýyorsun, çocuk parasýyla nüfus patlýyor.
Peki yerli vatandaþýn bu teþviki neden atlýyor.
Bunu kullanan yabancýlar; bak! Nüfuslarý katlýyor.
Ben senin bunlara kafa yoramamaný sevdim.

Her aklý esen kiþi nasýl da kuruyor dernek.
Her derneðe akýtýrsýn oluk oluk ödenek.
Bir eline ödenek raporu alýp, ötekine deðnek.
Ben senin gider hesabý soramamaný sevdim.

Ýþ aramayýp yan gelip yatana verirsin somacý.
Ya da mütüvelde tutarsýn, ne aðrý vardýr ne acý.
Kafa doktorundan rapor almýþ; kullanmýyor ilacý.
Ben senin akýllý delinin üstüne varamamaný sevdim

Ne bu kadar yabancýnýn Belçika’ya doluþunu.
Ne bu karma karýþýk “seçim sistemi” buluþunu.
Ne de bir Türk’ün Belçika’da Bakan oluþunu.
Ben senin aylarca hükümet kuramamaný sevdim.

HAKÝKÝ KABAKÇI


Sosyal Medyada Paylaşın: