/gönlü nahoþ bir biçareydim
sokaklarý mesken tutan tek avareydim
senden önce/
senden önce
kýrýktý uçurtmalarýmýn barýþý öpen kanatlarý
isimleri cisimleri eksikti çocuklara gelecek hazýrlayan hayallerimin
düþlerimin gecesi hecesizdi
sabah doðar doðmaz yeni bir güne
kelimesiz sözlerden ibaretti paragraflarým
sözsüz devam ederdi soluk alýþveriþim
hep yalnýzlýðý boylardý kalbim
hacmim ve kütlem gezerdi var yok arasýnda
senden önce
bilen biri çýkmazdý canýmýn ne istediðini
avuçlarýmýn hangi sýcaklýðý özlediðini
ya da gözlerimin nasýl bir bakýþta uslu durduðunu
tahmin etmezdi kimse
hiç kimse anlamazdý
ne renk bir gül koklamak istediðimi
ve akýllýyým diyen ihtimalinde tutturmazdý
ne tür çiçek beslemeyi arzu ettiðimi
/senden önce
çöllerde kurumaya yüzlü biriydim
mazi ati hattýnda acýnýn piyangolu eriydim/