sultan-ı yegâh
Sen İnsafsız
sultan-ı yegâh

Sen İnsafsız


Kapladım..!
Kömür karası geceyi 
Simsiyah tülle
Kimse görmesin yaşını 
Gözlerim ağlamaklı
Yüreğim yorgun 
Matem havasında diye...
Sapladın..!
Hançeri vurdun can evimden
Bilmezsin canım yanar 
Yaram çok derinden...

Sen insafsız,sen hayırsız
Bilirim keyfin yerinde...

Zaman acımasız tutamam 
Kayar ellerimden yıllar  
Tutunacak dalım kalmaz
Son pişmanlık fayda etmez
Kapattım gönül sayfasını 
Ekledim..! 
Seneyi bu güne sensiz...
Hüsran sardı etrafımı 
Nerde bıraktım bilmem
Ben sol yanımı...
Bekledim..!
Yeniden bahar gelse
Tüm umutlar yeşerse
Şehirler bilinmeze
İsterse okyanusun ötesine
Ya da yerin dibine geçse
Hiç farketmez..! 
Mevsimlerin adı değişse 
İstemem avucumda sıcaklığını
Gözlerin yaban ellerdeyse...
Yükledim ..!
Vebalini boynuna  
Bana yol gözüktü belli   
Ben şimdi gurbet elde
Sussam diyorum...ama
Kimin hatrına...
Yine gün batımı 
Akşam vakti
Dilimde bir şarkı 
Az biraz da gözüm yaşlı
Cahit Sıtkı ruhumda
Yaşamak istiyorum 
Gençliğimi yeni baştan  
Haydi Abbas, vakit tamam; 
Akşam diyordun işte oldu akşam.

Kurdum çilingir sofrasını çoktan...   
   


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.