AŞKIN BEDELİ
Çocuktum, Hümâ geldi, kanadına vuruldum!
O gün, bu gün semâda; aşkı, semaya durdum.
Hayattan aldığını, verme yaşı; yaşımız.
Yaşam denen hânede, penceremden gördüğüm.
Kemâline erdikçe, nedendir telaşımız!
Ahret suâlleri mi izlerini sürdüğüm!
Bedeli neydi ömrün? Diyeceksin ki; “Ölüm…”
Ya aşkın bedeli ne?... Söylesene be gülüm!...
Neden sustun! Baksana; bir şey demez mi külüm;
Söyle!... Niye sözcükler ümüğünde kördüğüm!
Zora koşma kendini, önce derin nefes al;
İçini duya duya, gönlünü aklına sal.
Derûndan besleniyor, mutlu biten her masal!
İnan teselli değil, mısralarda ördüğüm.
Söz: ölüm; sükût: doğum. Sırrına erdiğin an;
Yan nurlu ateşinde, ömürden ömüre yan!
Yan ki; Sâlih olasın, iklim iklim parlayan…
Boşa değil mîzânı dünya ahret yorduğum.
Gecenin günü varsa, dünyevîn uhrevî var.
Her can kendi düşünü; karar, örer ve sıvar.
Soru, soru içinde; düşünceler taş duvar;
Elbet bir gün çözülür, kör gördüğün her düğüm.
Sevgili, aslolan aşk; aşklandıkça duruldum;
Sevginin dergâhında, aşk(l)a kendimi vurdum.
21.08.2010 02.46
25.08.2010 16.20
Salih ERDEM / AYDIN
Hümâ: Başına konduğu kimseye mutluluk getirdiğine inanılan talih kuşu. Anka; edebiyat ve tasavvufta yer alan efsanevi kuş. Arapların anka, İranlıların simurg adını verdikleri kuş, Türkçede her iki şekliyle birlikte zümrüdüanka ve hüma yahud umay olarak adlandırılır.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.