TİLKİNİN ORUCU
Hikâyeden þiire uyarlanmýþtýr. Gezinirken ormanda, tilki kendi halinde;
Görür geyik budunu, bir aðacýn dalýnda.
Karný açtýr, velâkin, içine þüphe düþer!
Kontrol eder geriyi, ardýnda niyet eþer!
Geyik budu baðlýdýr, bir bombayla tuzaða;
Bunu görüp durur mu? Hemen kaçar uzaða.
Baþýný kor ayaða, sessiz yatar soteye;
Gözü geyik budunda, sakin bakar öteye…
Biraz sonra kurt gelir: Bu duruma þaþýrýr.
Görülmüþ mü böylesi, tilki butla bakýþýr!
Kurt merakla yöneltir: “Dostum, ne yapýyorsun!”
Tilki sakin cevâplar: “Hiç, öyle yatýyorum!”
“Neden budu yemez de, aval aval bakarsýn!..”
“Bugün orucum desem, manzarayý çakarsýn…”
Kurt: “Bari ben yiyeyim, karýn aðrým son bulsun.”
Tilkide bir nezaket: “Buyur, afiyet olsun!”
Kurt buda uzanýnca, bir patlama, toz, duman;
Ve göklere savrulur, feryat, figan, “Of, aman!…”
Kurt periþan yatarken, hareketsiz yaralý;
Tilki buda yanaþýr, yerken olmaz oralý.
Kurt kýzgýn: “Ey þerefsiz! Oruçluydun sen hani?”
Tilki: “Demin top attý, duymadýn mý? Pes yani!…”
26.09.2006 15:48
03.10.2006 07:18
Salih ERDEM / AYDIN
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.