Lal duraklarında körpe gülüşler
Bilirim;
Eskidendi sevdanýn soðuk teri,
Beþ kulaç ötedeydi aþk…
Ne bir kuþun yuvasý dardý,
Ne de çomak sokulurdu kovana,
Ýncinmezdi yürek narý bakýþlar,
His vardý,söz ardý,yüz yardý. Bilirim de,
Piçe düþmüþ sorgularým tarifsiz,
Gönül hangi kavanozun dibinde,
Sürüklüyor dünden kalan açlýðý,
Çulsuz hezeyanlarda zinaya gebe,
Lala kesmiþ duraklarda gülüþler,
Sahte mi? Aþký emziren kuþlar gitti,
Ölüm ayininde telgraf teli,
Gelincikler karalar baðladý,
Doða yol geçen haný…
Karýncalar tembel!
Aðustosa yetiþemez kumrular,
Boþa telaþlarýndan…
Usuma gel;
Sensizliðe nikahlýyým,
Hayra yormam rüyalarý,
Rüyalar ki,dile aðulu,
Kilit düþtü gecelere,
Uyanýþlarýn en tazeleri, Sana kul,yürek mahkum,
Aymaz çocuk gibiyim senden düþen nazlarýný süpüren çöpçü,
Yine sana döneceðim ellerimde saçlarýndan düþen kýrlarla…
Bir orman yangýnýnda… 06.08.2010
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ali Ekber Hırlak Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.