vakit hayli eski ve kýrmýzý bir þarap duruyor masada titrek aleviyle ha söndü ha sönecek mum bir yudum þaraptan bir yudum senden alýyorum
sen mi
þarap mý sarhoþ ediyor beni
vakit hayli eski kavgalar gelip geçiyor aklýmdan duvarlara yazdýðým yazýlar ve kýrýlan yanlarým gelip geçiyor gecenin kör yanýnda bir býçaðýn inleten sancýsý düþüyor içime
vakit hayli eski bir pencere önünde titreyen ellerim ve dilimden düþüremediðim türkün geliyor aklýma gayrý dayanamam ben bu hasrete ya beni de götür ya sen de gitme ... vakit hayli eski güneþin doðuþu gelip geçiyor aklýmdan bir kase çorbanýn sýcaklýðýna deðiþtiðim uykularým gelip geçiyor ve son sigaramý tellendirip sabaha karþý çýðlýk çýðlýða seni seviyorum seni seviyorum ..
vakit hayli eski þarap tükendi mum söndü ve sen zaten çoktan terk ettin beni
FATÝH ÞAHÝN IÞIK ÞAHBEYÝT
Sosyal Medyada Paylaşın:
sahbeyit Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.