KANLI DAVETİYE
Bir davet var nicedir, gürûhlar tayfasýndan
Maksada el verecek, hafýzaný yoklarsan!
Eli kanlý tarihi, hortlatýp sayfasýndan
Kendine kul edecek, nihayeti beklersen!
Eyyubi’nin kýrdýðý, haçlýnýn kafesinden;
Fatih’in fethettiði, küffarýn nüfusundan;
Kemal’in defnettiði, Deccal’ýn nefesinden;
Depreþip dal sürecek, kudretini saklarsan!
Adresine tescilli, bu kursun ayan beyan!
Cürmü iyi tahlil et, karþýndaki bir çýyan!
Soluduðu her yere, hediyesi pür ziyan
Sanma ki zül sayacak, kusurunu haklarsan.
Ne vakit tokat yersen, eðilme eteðine;
Ýyi bak attýrana odaklan yataðýna.
Hýrsýna yenilmeden batmadan bataðýna
Koruðun bal olacak, dayancýný eklersen.
Kan kussan da sen de ki; “Kýzýlcýk þerbet içtim.”
“Canýmýn can özünü, sabrýma kefen biçtim.”
“Ben; ne badirelerden, hep selâmete geçtim.”
Kanýndan gül açacak, sülaleni aklarsan.
Erdemoðlu kulak ver, atalardan bu duyum.
Herkes hasmýna yamyam bu toyda olmaz uyum.
Ýþte ahvâl arenan, hasmýnda yok ki doyum
Mesele hal bulacak, saðgörüye yüklersen.
Mesele hallolacak, saðgörüye yüklersen.
Sözün özü;
“Davete icabetse, törenin öðretisi;
Olmayasýn damakta, diþlerin eðretisi.”
11.06.2007 20:31
19:06.2007 21:33
Salih ERDEM / AYDIN
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.