ð ülkesinin þairi
duygularýný yazmakla saklamak arasýnda býrakýyordu
kurgularýný hayata armaðan etmekle boþ verme sýrasýnda kuruyordu
zor beðeniyordu
az seçiyordu
bir mýsrayý
bir kediyi
kaldýrýma geçirilse ne olur
kendi haline býrakýlsa ne deðiþir
diyordu
sora sora söylüyordu
kalem oynatma mý maharet
silah patlatmak mý
yoksa susmak mý en iyi seçim
yumuþak g coðrafyanýn þairi
moru yol daðlarla
üzümü bol baðlarla
ve
filesi kol aðlarla kafayý kalple götürme derdindeydi
ama
kendindeydi
ama
mutlu halindeydi
’þair olmak için ille þiir karalamak gerekmiyor’
derken