ömrümün kýyýsýna yanaþýr bir umman
ve
tek celse de boþanýr mavi , prefabrik yataðýndan
bir uðultu yükselir göðün siyah-beyaz yüzüne
rüzgar fýrtýna öncesi sessizliðini bozar
daðlar yeþilini iter , gece siyahý inkâr eder
güneþ kýzýllýðýndan utanýr býrakýr kendini deryaya
serin bir hüzün deðer zamanýn ýþýk saçan yanýna
tepeden inme bir felçtir aslýnda bedene karýþan bu muamma
kör bir bakýþýn kansýz damarlarýndan sýzar düþler
sözler transfer olurken dilin ucuna
hece hece iþler zaman
kaldýrýmlarýn sýrtýndan kazýnýr hayaller
tek tek sayýlýr paket gülüþler
bir kez daha
ve bir kez daha ýsýnmak adýna yakýlýr sarý umutla ateþ
etrafý sarýyor buhran
telaþlý bakýþlar kalýyor akýlda
tohumu atýlmamýþ duygular ise uyku halinde
ve sonra ;
mavi kanatlarýn arka koltuðuna rezervasyon yapýlýr
hiç bir þey olmamýþçasýna
beyaz buluta en yakýn istasyon duraðýnda inmek þart koþularak
her sözün kefareti ödenir
lacivert bir gök saklý kalmýþtýr baþ ucunda
hep umutla...
hayat falso verir
dönüþü olmayan yokuþlara ters adýmlarla girerek
ama hepsi o
yürek inadýna
imanla yeniyor bu zorluðu bir kez daha
hay sen çok yaþa
kabuðu duvar ,sabrý taþtan gerçeðim