Sabahı Bekliyorum İstanbul'da
Þimdi rüya görüyor
Köprü altlarýnda kimsesiz çocuklar
Bir eski zaman gecesi sarhoþ geçiyor Haliç’ten
Kaldýrýmlar gibi bölmüþler, çiðnemiþler zamaný
Tesbihler gibi tek tek çekilen saatlerde
Gözlerimde titreklik var Kýzkulesi’ndeki kandilde
Adým adým ölçüyorum Ýstanbul sokaklarýný
Kiminde çamur, kiminde asfalt döþeli
Þu kendinden geçmiþ Tophane meyhaneleri
Düþmesin insan bir kere bu yola
Derdine derman sanýyor þiþeleri...
Kilitlemiþler bu saatlerde mabetleri
Gökkubbenin altýnda seni düþünüyorum
Usul usul yaðmur yaðýyor denizlere
Denizler seninle büyük, denizler seninle parlak
Seninle seviyorum geceleri...
Sularýn dert ortaðý balýkçýlar umutlu
Kemençenin telleri kayýkçýnýn neþesi
Aðlarda ekmek kokar, oltalar ay ýþýðý
Düþen yapraklar gibi uçup giden uykular
Iþýktan bir iz gibi içimde yanan sýrlar...
Yumak yumak büyüyor dalgalarýn beyazý
Kuðular titrek titrek sabahý müjdeliyor
Yeþile kur yapýyor mavinin bakýþlarý
Ezan sesinden önce uçan martý kuþlarý
Buðday yüklü mavnaya ilk selamý veriyor...
Artýk gün doðuyor, uyanmýþ tüm Ýstanbul
Kadýköy vapurlarý Karaköy’e geliyor
Þu mahzun yüzlü çocuk, tüy gibi hafif kýzlar
Çantalar dolusu ezberlenmiþ kitaplar
Seni hatýrlatýrlar,
Seni hatýrlatýrlar...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.