Nakýþ nakýþ iþlediðim hatýralarýmý nereye sakladýn Ýstanbul?.. Bu gidiþ, gidiþ deðil... Her an’ýna aþkla imzamý attýðým hayat, ellerimden kayýp giderken, ben kilitleyip gözlerimi ufkuna, sen ise yoluna devam ededurursun... Her sýkýntýný, her derdini saklamasýný iyi bilirsin... Ânýnda, hikâyeni deðiþtirmekte ustasýn... Sil beni hayat, þehir... Yeniden, beni yaz Ýstanbul...
Kaybolmuþ bir hayattan kaçarak, saklanacak bir tünel bulamamaktan muzdarip, içimi silme dolduruyorum buhranlarla... Ben acemisiyim bu hayat denilen oyunun... Çare yok, kapattým gözlerimi; beni bul Ýstanbul...
Bu kadar sessizlik fazla deðil mi?.. Hani avaz?.. Hani feryâd?.. Binlerce savaþtan kurtulmuþ hayat, bu þehir... Ayakta... Bak derinlerden akan bu acý, bu yakarýþ benim!.. Bir zerreyim hayatta... Bin avazým, aþk denilen kâbuslarla çevrili... Sessizliðe mahkûm... Beni duy istanbul...
Kolay mý terk ediþler?.. Kolay mý kaçmak bu girdabýn anasý þehirden?.. Lâkin bana altýn deðil; aþk gerek... Bile bile mahkûm ettim kendimi hatýralarýn acýsý dinmez güzelliðinin içine... Kendime mahkûm... Ama; bir gidesim var ki ardýma bakmadan, Neron’luða özenemeyecek yokluðun namýyken... Yine de seviyorum her sokaðýna kazýnmýþ o’nun adýmlarýna aþikâr seni... Kýzma hayat!.. Kýzma þehir!.. Beni anla Ýstanbul...
Sosyal Medyada Paylaşın:
taiqiunius Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.