MEYHANE

Masasý baþ köþede ölümün.
Tabiatý icabý,
yalnýz, yorgun.
Titreye titreye,
mezelik görevini,
icraya çalýþýyor,
sarýmsaklý haydari.
Silah tacirleriyle,
çok iyi arasý.
Cümlesiyle canciðer,
kuzu sarmasý.
Dostu yok karþýlýklý,
iki kadeh atacak.
Bütün iliþkileri ticari.
Absenth içer durmadan.
Masasýnda bir iki çoksatan.
’En Yeni Seri Cinayet Teknikleri’.
’Yirminci Yüzyýl Türkiyesi’nde,
Bok Yolu Ölümleri’
Karanlýkta olsa,
geçmiþini özlemle yad eder.
Ah o eski klasik ölümler...
Sekiz beþ çalýþtýðým o güzel günler...

Saat disiplininde,
kayýpsýz çalýþan,
makine kýlýklý bir adam:
Çok þeyler sunmayý vaat ederek,
canlýyý dünyaya davet eden yaþam.
Karýdan korkar,
eve iþ götüremez.
Meyhanede tamamlar,
gereksiz iþlerini.
Ýhbarla doludur beyni.
Vakitli vakitsiz,
bütün seviþmelerin ,
muhteviyatýný inceler.
Hangisi resmiyete uygun,
Hangisi günaha, ayýba sürgün.
Malzemesi iki demir damga,
bir çekiç.
Hangisi cami avlusu buluntusu?
Hangisi küvez destekli,
nüfus kaðýtlý ana kuzusu?
Hangisi normal..
Hangisi piç..
Daha ilk adýmda hayata,
darbeyi vurmaktan utanmaz çekiç.
Yaþam böyle çalýþýr durur.
Sýrtýndaki damgayý göstermemek için,
duvara dönük oturur.

Geniþ camlý vitrinin,
önündeki masaya,
gerine gerine,
sektirmesiz her gece oturur,
Namus,
þeref,
haysiyet.
Bu asýrda,
en adi cinayetlerin,
en büyük kahpeliklerin,
failidir üçü.
Tutabilene aþkolsun,
yoksulun dürüstün hanesinde.
Allah bilirler ’güc’ü.
Dakkasýnda satarlar fakiri, garibaný.
üçünü iyi yemler,
üçüyle ayný anda yatar,
sürüyle politik piçler doðurur.
Orospu kýlýklý siyaset,
ara sýra aile fotoðrafý çektirirler,
suretleri kaba et.
Ne de þirinler!

Þans,
kader,
talih,
baht.
Cümlesi sýzmadan,
fýçý olmadan bir adým atamaz.
Ayýk kafayla çalýþtýklarýný gören olmaz.
Masalarý pek zengindir,
beleþçilerle doludur.
Talih kuþunu yemlerken,
piyango çekilmeden evvel,
azýcýk þarap katarlar içme suyuna.
Kafayý iyice bulup,
kanat çýrpmayý unuttuðunda,
konar bir hýyarýn omzuna.
Sahte zenginlikler sunar,
bir süre talihliye.
Ama asla uzun kalmaz,
samimiyet kurmaz.
Hemen döner meyhanedeki ,
altýn kafesine.
Devam eder eðlencesine.

Gecekondudan gelme,
onsekizlik bir dilber,
ilham perisi.
Meyhanenin sýrma saçlý,
güzel gözlü tek sakisi.
Bütün gece çalýþýr,
patronun çimdiklerine katlanýr,
üç beþ kuruþtan olmamak için.
Tek zevki Türk filmleri,
Sarý öküzü satýp,
parasýyla kendisini,
bataktan kurtaracak,
Ýnce ruhlu bir delikanlýyý,
þair gibi hayal eder.
Oysa yosmalýðýn tarihini yazan,
kývrak kalçalý aþkýn,
cümbüþlü masasýnda,
çoktan kafayý çekip ,
fýçý olmuþtur þairler.

Mücevher taþlý saati gibi,
iþleri hep týkýrýnda,
koca göbekli acýmasýz,
bir patrondur zaman.
Gece gündüz açýktýr karhanesi,
Asla uðramaz belediyeden,
zabýta Ýrfan.
Deðme kabadayýdýr,
týrnaðýyla çizse,
üflese duvara yapýþtýrýr,
her pisliði her belayý.
Ölümün masasýnýn arkasýna asmýþ,
o meþhur tabelayý:
’Teklif etme veresiye,
puþt kalalým ölesiye’




Sosyal Medyada Paylaşın: