“ÇANAKKALE GEÇİLMEZ”
Namus için kükreyip, vatan için öldüler,
Onlar Gelibolu’da en nadide güldüler,
Kanlý sýrttan aþaðý, sürünerek geldiler,
O gün yardýma koþtu daðýn aslaný, kurdu,
“Çanakkale geçilmez” diyordu þanlý ordu.
Baharda kan aðladý, Karayürek deresi,
Vahþeti yok etmekti, kurtuluþun çaresi,
Üstündeki gömlekle sarýlýrken yarasý,
Oumzunda kurþunla Mehmet, nöbete durdu,
“Çanakkale geçilmez” diyordu þanlý ordu.
Gülleler yaðýyordu, Mehmetçiðin eline,
O gayret kuþaðýný doluyordu beline,
Kelime-i tevhitle, girip hücum seline,
Her biri bir küheylan, her biri devi vurdu,
“Çanakkale geçilmez” diyordu þanlý ordu.
Her ateþ yýðýnýnda döküldü bir kaç fidan,
O gencecik civanlar koptu anadan, yardan,
Bir an ödün vermedi yurdundan, þehriyardan,
Mehmet Hakka yürürken nazlý eþini sordu,
“Çanakkale geçilmez” diyordu þanlý ordu.
Bazen sivil urbalý, bazen tüfeksiz gitti,
Nafakasýz aç, susuz daðlarý mesken etti,
Gücü iman kaynaðý, dev bir orduya yetti,
Yeþil çimen üstüne uzanan beyaz nurdu,
“Çanakkale geçilmez” diyordu þanlý ordu.
Boðazlar geçit vermez, kapanýr düþman yolu,
Baðrýnda yabancýyý yaþatmaz Anadolu,
Tüm dünyaya bedeldir Türk’ün bükülmez kolu,
Asker Conkbayýrý’nda yeni bir dünya kurdu,
“Çanakkale geçilmez” diyordu þanlý ordu.
Kol, bacak gökyüzünde savruldu lime lime,
Daha býyýðý yokken, koþtu onlar ölüme,
Ölüm hakký deðilken dokundular gülüme,
O gün þanlý bir millet yurt için aðlýyordu,
“Çanakkale geçilmez” diyordu þanlý ordu.
Candan can alýyordu ölüm kusan makine,
Yiðitler harman olup, sýralandý söküne,
Ateþle sarmaþ dolaþ, gül sarýldý dikene,
Karþýmýza dikilen bir avuç soysuz urdu,
“Çanakkale geçilmez” diyordu þanlý ordu.
Top, tüfek yoktu elde, kazma, kürek geldiler,
Onlar Çanakkale’de, kandan açan güldüler,
Vatan için çarpýþýp, Allah için öldüler,
Savaþýn yiðitleri etten, kemikten surdu,
“Çanakkale geçilmez” diyordu þanlý ordu.
“Ya istiklâl ya ölüm” dedi Mustafa Kemal,
Böyle güzel orduya, verir mi Rabbim zeval?
Dalgalan al bayraðým, kanýmýz sana helâl,
Ýçimizde tutuþan vatan sevdasý kordu,
“Çanakkale geçilmez” diyordu þanlý ordu.
Göðsünü siper etti, Mehmet’im kefen ile,
Düþmana karþý koydu, orakla, döven ile,
Anne mermi taþýdý, kundakla, kovan ile,
Daha on yedisinde Mehmet býyýðý burdu,
“Çanakkale geçilmez” diyordu þanlý ordu.
Tarihin utancý ki, gözlerinde okundu,
Süklüm püklüm döndüler, kýlýç kana dokundu,
Hezimete düþenler þaþkýn þaþkýn bakýndý,
Þahadete yürüyen nice haz buluyordu,
“Çanakkale geçilmez” diyordu þanlý ordu.
O Seyyit Onbaþý ki, dile destan türküsü,
Ýman dolu yüreði, bilmez ölüm korkusu,
Altýndan kýymetlidir daðý, taþý, tortusu,
Savrulan top güllesi yere çakýlýyordu,
“Çanakkale geçilmez” diyordu þanlý ordu.
Rabia BARIÞ
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.