Hediyesi býrakýlýr hayatýn el deðmemiþ avuçlarýna Milyon kere sayýlýr günler parmaklarla Buram buram geçmiþ kokan nostalji gezinir teninin duvarýnda
Her seferinde çalý’sý batar gözlerine yalnýzlýðýn Ve hep birilerinin satýrlarýnda doðar , sonra da ölümünü bekler çaresizliðin
Çalýp çýrpmýþ nankör kader de Ne de olsa ipler elinde Kuklasý olacak kadar vazgeçilmezdi hayat Mecburiyetler ise çeyiz sandýðýnda ve kapý dibinde
Elleri yýllarýn altýnda ezilen Saçlarý acýmasýzca beyazlara yenilen bir beden konuþmaya baþlar sessizliðinde Ilýk bir melodi yükselir rüzgarýn fýsýltýsýyla Gök delinirken her seferinde ,yaþlar süzülür genzine Öksürük olur , hastalýðý bulaþýr yeni gününe
Yaþ yetmiþtir artýk Dün olmadýðý gibi bugün de yoktur sýrtýmý sývazlayan sýcak bir nefes Yüzü duvardan çizik, rengi ten renginden daha uçuk