Hey gidi Fahrettin Hazarfenler’e posta koyduðun o günü hiç unutmam kardaþ kepçe operatörüydün kepçeyi bile þairane kullanýrdýn sana bakan saygý duyardý ister istemez bizi evinde konuk ettiðin gün nasýlda sevmiþtik seni Þehmus baðlamayla gelmiþti O çalmýþ sen söylemiþtin aðlatmýþtýn bizi
Sen bu kadar yeteneði nasýl sýðdýrdýn bu bedene Usta sadece þu fani alemde sana bir eþ bulamamýþtýn Tanrý yazmamýþ mý ne yaþýn 50’yide geçti iþte Kasacý olarak ünlendin seni sevenler apayrý bir kiþilik olduðunu anlamýþtý seni böyle sevmiþti olduðun gibi görünen göründüðün gibi biriydin
Çok konuþmazdýn ama Monet’i Matisse’yi bile bilirdin Mahler’den Bethoven’den senfoniler dinlerdin ilahi söylerdin nefes söylerdin kedileri bi baþka severdin eski yazma kitaplar okurdun sporsuz yapmaz bizede tavsiye ederdin
Sevmezdin külhanlarý aslýnda sen onlara ders bile verirdin bu hususta ama onlarla limoniydi her zaman aran bizim kafeye gelirdi bunlar Hazarfenler gelmiþti hani kafede bir þeylere karýþýr oldular onlara orda harika bir ders verdin hepsi baðbozumu oldular
Sen kepçe operatörü nam-ý diðer Kasacý Fahri kardaþým can arkadaþým senden sonra ne olacak dünyanýn hali çabuk gitme kal biraz daha ne olur.
FARUK TABAK
Sosyal Medyada Paylaşın:
faruk tabak Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.