BENİM SILAM; GÖZE GELDİ; SÖZE GELDİ…
(SARICAKAYA-08.11.2005)
Hey yârenler; kalemim geldi aþka;
Bir dinleyin; bizim eller bam-baþka...
Gördüklerim... Sayabilseydim keþke...
Kalemde mürekkep tükenir; yetmez...
Biter ömür; sözlerin ardý bitmez...
Gözün açan; yatýrýrlar beþiðe;
Yýl dolmadan apýldarlar eþiðe..
Ertesi yýl, eli tahta kaþýða;
Uzanýr; eklenir sayý kazana...
“Kazanmak”la baþlar söz; kýz-kýzana...
Ocak baþý üstünde bakýr kaplar;
Kalaycý bir yýlda uðrar; kap toplar..
Avluda, bahçede oðlaklar hoplar;
Yürümeyi bilen oðlak güderdi,
Yedeðinde; at, eþeði yederdi...
Sabah, derin uykusundan uyanan;
Üstün giyip; darabaya dayanan;
Doðan günün boyasýyla boyanan;
Testi elde; pýnar yolun tutardý;
Testisin kor; su sýrasýn kapardý...
Konu-komþu çamaþýra konardý.
Halý, kilim, musluklarda yunardý..
Köyüm içi, adým baþý pýnardý;
Hayal oldu gitti, pýnar baþlarý;
Ýzler silindi; kalmadý taþlarý…
Sünnet bayraðýný; eniþte çeker;
“Veysel-Kârânî’yi”; iniþte çeker;
“Dostu-Yârânî’yi”; geniþte çeker..
Önde bayrak; dost-u yâran arkada;
Dolaþýr; mutlak uðrarlar; parka da..
“Bak! Bak; tavanda sýçan var” der-demez;
Çocuk nasýl kesildiðin fark etmez..
Sünnetçi Ali bu; akýldan gitmez;
Þýptak kaný keserdi döktüðü toz..
Tozun sýrrýn göremedi hiçbir göz...
Her gün odun istenirdi okula;
“Ýnce mi, kalýn mý?” diye bakýla..
Unuturduk; bazen gelmez akýla;
Tuttururlar tekrar evin yolunu,
Ýnceyle, deðiþtirirler kalýný...
Önlüðümüzün adýydý: karaca..
Ýlk okul beþte baþladýk oruca..
Öðrenci var; on dördünden irice;
“Yasak!!” derler; biz orucu seçerdik...
Oruç için okuldan da kaçardýk...
Kirman elde; ebe yünü eðirir,
Saðým vakti; inek, damda böðürür,
Çam teknede aba hamur yoðurur…
Ne hoþ idi kara fýrýn ekmeði,
Ocak baþta piþen çömlek yemeði…
Zemheride kar, fýrtýna azardý..
Anam, delik çoraplarý gözerdi;
Delikler çok; gözemekten bezerdi…
Yün çorabý giyen ayak üþümez…
Naylon çorap çýktý; yüzler ýþýmaz…
Sele idi, bað bozandý, sepetti;
Kâh yýlgýndan, kâh fýndýktan üretti;
Dudu Hasan Dayý, ömrün tüketti;
Öre-öre aðýz baðýn baðlardý,
Muhabbeti; paslý yürek yaðlardý…
Yük aðmasýn; sýkar idik kolaný.
Dað aþaðý, gerer idik palaný,
Örükleyip; engellerdik talaný.(!)
Daðýn-baðýn kahrýn çekti eþekler…
Günah artýrmada; tekti eþekler..(!)
Köfeyi; beygire, sarmak için biz:
Tille alýrýz; koyarýz alta, diz;
Urganý; çatmaya dolar; çekeriz…
Günü geldi; güç; yüklere, yetmedi…
Çekilenler; hiç aklýmdan gitmedi…
Bað bozanla; güzün, baðlar bozardýk..
Þarpanaya üzüm koyup; ezerdik..
Pekmez topraðýyla, þýra süzerdik..
Kýþ azýðý: küpte; pekmez-bulama..
Bulamayý; þimdi, gel de; bulama…
Döner dolap; suyla dolar yalaklar;
Çok dolunca, deþilirdi yolaklar;
Dolapçý, dolabý, anda salaklar…
Hasret kaldýk; iniltiler kesildi…
Dolap nesli; ne de yarân nesildi…
Güz gelince; ayvasýyla, narý var.
Kýþ ortasý; gün açýmlýk karý var..
Ocak baþlarda; ateþin harý var..
Pýnarbaþý’nda kayardýk kýzaðý;
Pek çoklarý, bulamazdý kazaðý…
Sabah sofrasýnda; tarhana aþý;
Karýn doyurmada; bulunmaz eþi..
Tarhanasýz, bitmez; garibin kýþý…
Bir sahana; dokuz kaþýk sallardýk;
Biber salçasýyla; rengin allardýk..
Yaðlýk için; haþhaþ, susam ekerler;
Yaðcýlarýn yaðhanede çekerler..
Kandillerde; bebe yaðý yakarlar;
Ne, yaðcýlar kaldý; ne de, o yaðlar;
Anar durur, tadýný bilen saðlar..
Ramazanda; top atardý korucu..
Topla beraber; açardýk orucu..
“Bu ayda ölene gelmez sorucu”;
Derdi; müezzinlerimiz; câmide;
Azý kaldý; çoðu þimdi, fânide…
Korcu Kadir, bir de; Tayýrdak Ahmet;
Hakkýn verirler davulun; yok, töhmet..
Rahmetli oldular; eylesin rahmet;
Rahmân, onlara ki; gündüz, korurlar;
Ziyankârý; daðda-baðda bulurlar..
Ýftar açardýk caminin avluda.
Þeker verirler; giderdik mevlide.
Dede-baba; ardý sýra, oðlu da..
Minareye çýkar kandil asardýk..
Uzun günler, ne de yaman susardýk..
Ahmet, Üsen Bakkal; sergi açardý..
Bayram gelir; millet, urba seçerdi.
Terziler; durmadan, pantul biçerdi..
Takým elbisenin, þapkasý vardý;
Þapkasýz gezeni; köylü, kovardý..(!)
Bayramýmýz; bayram idi, çoklukta…
Bölüþmenin tadý vardý; yoklukta…
El öper; harçlýk alýrdýk kýtlýkta..
Günlere böler; gezerdik akraba..
Bayramýn, son günün adý; “Hatçaba.”(!)
Bayramlarda, büyük eli öpülür..
El öpen ellere, harçlýk dökülür..
Dargýnlýklar, yüreklerden sökülür..
Çocuk gönlü; beþ kuruþa gülerdi..
Gücü yetse; beþ kuruþu bölerdi.(!)
Bakkal Dede, beþ kuruþlarý görür;
“Ceviz kapçýðý doldurmaz” der; yürür;
Bir tek lokum; ya da, bir þeker verir…
Çocukluk ya; bir lokuma deðerdi;
Bir lokum tat; ne bulunmaz deðerdi…
Birinci gün; ikindiyi kýldýkta;
Bayram eder, mevtamýz; mezarlýkta;
Zengin-fakir, büyük-küçük birlikte;
Dinleriz Yâsini; Ýhlâs okuruz;
Mezardan mezara mekik dokuruz…
Lafçý Ahmet Dayý; okurdu ezân;
Duyunca, ne mümkün; yataða uzan..
Dinleyen; namaza gösterir; özen…
Denizli horozu gibi þakardý;
Seher vakti; köy; camiye akardý…
Baþlar ezân; yorgan, üstten atardýk;
Abtest alýp; câmi yolun tutardýk;
Birlikte, kapý dibinde biterdik…
Uzuun-uzun okunurdu ezânlar;
Hasret kaldýk; yâda düþtü, hazânlar…
Sabah câmisinden çýkan; kahveye;
Varýr, kurulurdu; tahta peykeye..
Masa bulamazdý; kalan, arkaya…
Kahveci; þafakla, fýrlar; uçardý;
Sabah ezânýyla, kahve acardý..
“Alpat muhabbeti” derler; yapardýk;
Muhabbetten nice hisse kapardýk;
Helâl sözden, ara-sýra sapardýk..(!)
Gelsin çaylar; posta-posta; masaya;
Çay parasý; selam versin kasaya...!
Cuma salâsý verilir-verilmez,
Tarlada, baðda, bahçede durulmaz;
Yoksa; namaza vaktinde varýlmaz…
Namaz vakti, kahvelerde durulmaz!!
Kahveci, câmide; kahve sorulmaz..!
Kahveye; oyun kâðýdý koyulmaz.!
Kumar masasýnda; ahbap soyulmaz.!
Aile saðlam; temeli oyulmaz!!..
Açýldýkta; koyan, koymuþ kuralý;
Çatlak seslere; olunmaz; oralý..(!)
Dallý Dayý’nýn kantarý; terâzi;
Milim tartar; yoktur hiç-bir arazý;
Kýrk yýl çekti; görülmedi marazý;
Kim bilir, nerdedir þimdi? Bilinmez;
Köy Halinde býraktý iz; silinmez…
Tilkiler; “Çalcýbayýr’da”; pavuklar..(!)
Tüneklerde, gýraklýyor tavuklar…
Sansar için; kapanlanýr, kovuklar..
Ne tavuklar kaldý, ne de tünekler;
Sansar, tilki; uzaklarda pinekler..(!)
Sýðýrlarýn, salým yeriydi kýraç.
Koca Yaþar; ne mazlým bir sýðýrtmaç.
Son demlerde, çýkamaz oldu yamaç..
Her yaz mevsim; göçer sýðýr Mahal’a..
Mihal’mýþ; Mahal demiþler Mihal’a.
Guruplarla, gece, ders çalýþýrdýk;
Sýra-sýra evleri dolaþýrdýk.
Karanlýk sokaklara alýþýrdýk.
Gelir çaylar; yalnýzca iki bardak;
Verilmezdi; istesen, eki bardak.(!)
Zenginin evinde yanan; löküstü..
Beþ numara gaz lambasý ; lüküstü..!
Cereyan lafý; duvarda akisti..
Sokak lambalarý yandý, gelince;
Yetmiþlerdi; boðdu bizi sevince…
Soba yanýnda oturan yanardý;
Cam kenarýnda soðuktan donardý;
Ortada kalanlar, derse kanardý..
Yeniler, ne bilsin böyle halleri;
Yanmak-donmak yok; hamd etsin dilleri
Kýraç Dutluðu’na, yayýlýr çerçi.
Çerçiden görülür evlerin harcý.
Zeldari kakýyla ödenir borcu!..
Hayâlimde, silik izleri kaldý;
Þimdi, yerlerini bakkallar aldý..
Bezirgan Dayýmýz vardý; Gedizli;
Beygiriyle, köy-köy gezerdi; hýzlý;
Nazilli, kaþmir satardý; pek nazlý..
Parasý olmayan aldý; veresi;
Gelmedi; defterde kaldý gerisi..(!)
Ýnek güderken, tutardý; bikelek.. (böðelek)
Nefes yetiþmez; kalýrdýk; bakalak.(bakarak)
Köyün yolunu tutardýk; akalak..(akarak)
Ne inek var; ne de ahýr kapýsý;
Oda oldu; say ki, hemen-hepisi…
Harmanda; öküz aðzýnda bað olmaz..
Harman yerimiz, düzdedir; dað olmaz..
Sabah çiyinde sürmesi, yeð olmaz…
Gün ortasý dönmek gerek; harmanda;
Dil kurumsar; derman bulur ayranda…
Beygire, tebelleþ olunca geven;
Kayýþ atar; çarktan çýkardý düven..
Aðzý bozuklardý; “çarkýna” söven…!
Kalmadý; göçünce, at ve öküzler;
Küfür sözü; duyan; yolda tökezler.(!)
Kosa ile; biçerdik, yonca otu;
Deste yaptýk; sardýk Emmi’nin atý..
Semer; vurmuþ bele; keçesi katý..
Semerci Dayý da; kayboldu, gitti..
Semerlenmiþ atlarýn, çaðý bitti…
Hayatta, olmadý; evde beþiði;
“Kançolos Ýsmel” derlerdi; eþeði;
Anýrýr dururdu; yoldan aþaðý;
“Çukurharmanlar’da” izi kalmadý;
Göçüp gittiler; yerleri dolmadý…
Ýmnes Dayý; doru atýn süslerdi;
Tüfek atar; gittiðini seslerdi;
Söðüt, Yörük Bayramýna yaslardý…
Döner akþam; öttürürdü kavalý;
Önce; içli, sonra; oyun havalý..(!)
Ýki imam, iki korcu, bir muhtar;
Biri hatýp, biri sucu; bir karar;
Maaþlarýn; köy sandýktan alýrlar;
Kimi madde, kimi mânâ korurlar;
Gereðini; arar,sorar, bulurlar…
Alefendi imiþ; umum kâtýbý;
Hatýp Hoca; Cuma, hutbe hatýbý;
Koca câmi; haftalýk, muhatabý;
Hutbelerin, deste yapmýþ; “Bende”dir…
Umulur; Berzah alemde handedir…
Köyün tellalýydý; nâmý: “Kavallý”;
Haraç-mezat mal satar; sözü; ballý..
Yokuþ çýkar iken; dinlenir; belli;
Depodan baðýrýr; “Bükler” duyardý;
Ýner; “Salaklar Bayýr’a” kayardý…
Çift Motorla; Koca Motor çalýþýr;
Ýki yerin suyu; anda, çeliþir..
Fazla gelen suyu, komþu bölüþür..
Elde kürek; arkçý, arktan ayrýlmaz…
Sýra geçen yer sahibi, kayrýlmaz…
Yirik Geverinden, tutardýk suyu;
Gece ortasý; giderdik, ark boyu…
Gündüzünde; mümkün-mola, ki; uyu…
Çay Suyu’nda; nice, geçti geceler;
Çilemizi; anlatamaz heceler…
Hem beylerce; hem, razaki üzümü;
Kýþta olur, yazda olur kazýmý..
Kalemime hüzün verir yazýmý:
Yýllar oldu; görmeyeli týmarý;
Týmar yoksa; þamal, nasýl þýmarý?..
Kazma-çepin; akþama dek kazýnca:
Deli-kanlý idik; kanlar; azýnca:
Haz almaya; gençlik çaðý hazýnca;
Onca yolu, dört nal tarzý koþardýk;
Tepelerden; rüzgâr gibi aþardýk…
Biz koþardýk; yaþlý derdi: “Gençlik vaa;
Þu gençliðin kýymatýný bilin haa.”
Konuþurduk: “Bu yaþlýlar; ne der yaa?”
Ayný þeyi söylüyoruz þimdi, biz:
“Gelmez gençlik; kýymatýný biliniz!!”
Sungucuydu; Ekþilerin Gössenge.(Gülsüm Yenge)
Gelinin, kýnasýn tutar; çift yenge..
Gelinlikler, çitariydi; renk-renge..
Soldu renkler; kala-kaldýk beyaza…
Soðudu gönüller; döndük ayaza…
Damat salýnýr; patlardý; tüfekler;
Kavlý tabanca atardý; ufaklar;
Saðdýç; damada, açardý; ufuklar:
“Mutlu olun; bir yastýkta kocayýn;
Gönül ateþi; tüttürür bacayýn..”
Gönüller, bir idi; samanlýk; seyran..
Sofrayý, þen eder; çorbayla, ayran..
Evin erkeðine; hanýmý, hayran ..
En büyük zenginlik idi; kanaat..
Þimdilerde; bulmasý, zor zenaat.(!)
Yastýklar; çiftlendi þimdi; hânede;
Baþlar; yan-yana gelmiyor; tânede..
Ayrý hesaplar; bitmez; vîrânede..!
Aralarý; aralýyor, paralar…
Yaralarý; paralýyor, paralar!!..
Yazma-örtme; kadýnýmýz, örtüsü;
Altta þalvar; olur; ahlak tartýsý;
Dört buçuk metreden olur; ortasý..
Kara þalvar-beyaz örtmeli yýllar;
Kadýnlar; erkeðe; açardý yollar..
Allý-güllü þalvar; çýktý-çýkalý;
Ýnce örtme; saç; görünür; tokalý..
Kadýn yolda; erkeðe; yol, týkalý..
Sorgu meleði gelmeden; ayalar..
Ýnandýk: “îmandan gelir; hayâlar.”
Gâþak soðandýr; irinin, ufaðý;
Para etti mi; attýrýr þafaðý..
Paralanan; hacca atar kapaðý..
Beller; çýkartýrdýk; ak-pak soyardýk;
Demet baðlar; demetleri sayardýk..
Yöremizde; en çok olur hacýsý;
Uzun yoldan; döndüremez, acýsý..
Selâm gönderir Nebî’ye; bacýsý..
Dilden-dile: Ýhrâm, tavâf, Arafât;
Yola, hazýrlýk baþladý; yok rahat..
Yukarý Kahve önünden kalkarlar;
Kul hakkýný üstlerinden silkerler;
“Solmuþ domatesler” gibi býlkarlar..(!)
Hayalde; Kâbe’nin ateþi yanar..
Diller; fâsýlasýz; Rasûl’ü anar..
Hacýlar; karþýlanýr; “Köy Yeri”nde;
Bilinmiyor baþlangýcý; Derinde..
Üþenilmez; yazda, kýþýn, karýnda;
Tekbirlerle; eve teslim; hacýlar..
Her teslimde; duâ eder hocalar..
Seyyit Yahya, Pir Nûri ve Pir Hasan,
Hacý Hasan efendi; kýlmýþ hasen..
Dedeler, erenlerle; tamdýr desen;
Mânevî bekçileridir köyümün,
Harcýnda; sularý vardýr; huyumun
Derinine insem sözün; Çýkamam.!!
Oluþtum ben; topraðýndan; Kopamam!!..
Sakarya’m akmazsa; ben de akamam..!!
Söz keselim; dinleyenler býkmasýn;
Tadý kaçýp; tadýmýzdan çýkmasýn…
Mâzîyi anarken; yaram; yarýldý…
Kelam bitti; son menzile varýldý!!..
Dallý Mustafa’nýn; harcý karýldý;
Usta bizden, çýrak bizden, harç bizden…
Suyun içtik; “Su’ya hizmet; borç bizden…
Mustafa SUNA
Sarýcakaya Ýmam-Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öðretmeni/ESK.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.