Ölüm
Yürüdüm tüm benliðimle.
Ceset tarlasýnda biten
Bedenim, yabancý olan bu yerde,
Tüm gaib seslerden irkilerek,
Yokluðumun zirvesinde,
bir garib yürüdüm.
Ölüm mü gerçek, bu hayat mý ölüm.
Duygularýn peþinde iz süren avcýlar,
Atan kalplerinizde bir bebek dokunuþlarý kadar
Temiz olan ne var.
Bitkin ve yorgun otobüs duraklarý,
Yaþamýn ta en kýyýsýnda yosun tutmuþ;
Kim bekler zamaný,
Akþam oluyor bak ellerim içinden geçiyor,
Sen yoksun burda,
Ben olmuyorum,
Ölüyorum.
Beynimin içindeki sesler,
Dünyanýn tek yaþam alanýndaki bensiz bedenler.
Bir çiçek olarak yaþamda biten ben;
Binlerce el etrafýmda,
hoyrat zevkleri uðrunda koparmakta ne varsa.
Benden içeri birbir
Almakta.
Hiç konuþma,
Sözlerinde, ne bir anlam ne kelam olmalý,
Sen iþitilmez bir dilin son hecesi,
Herkesin anlamsýzlýðýnýn bir benzeri,
Aynýlarýn yokluðunun tanyeri.
Ölüm yokluk içinde parçalan,
Kendin öyle saflaþtýn ki
Ölüm denen vakit seni
Bulamaz hiçbir yerde.
Sebeplerin pek çok; yaþadýklarýn ispatý
Çoðalan acýlar biriktir ve göster,
Ýþte kanýt bunlar; benim varlýðýmda olan hayat.
Ýþit bak bu, tüm sesler içinde benim de var.
Ýnan bak, ben ortada,
Bir benzerinin yanýnda, týpkýsý gibi
Bak ben ordayým.
Bir ben varým,
Ölüm gelmeden varlýðýmýn ispatýnda kaybolmuþum,
Burdayým.
Melik Haker (Temmuz 2009)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.