Bir çift siyah spor ayakkabý ucuzundan týpký o gece gibi þahit olan vicdanlar kadar olamasada siyah iþte...
Kenarlarýnda beyaz çizgiler ayakkabýsýnýn belki umud Bahadýr körpe daha Ankara E-5 karayolunda ayakkabýlarý baþucunda...
Ezilmiþ serilmiþ yatýyor çocuk insanlýk bakýyor batýyor...
Gece haberlerinde doksan altý doðumlu diyor spiker yapmacýk bir ifade ile pek bi soðuk yani fazlaca profesyonel on bir yaþýnda Bahadýr küçük oðlumdan beþ yaþ büyük büyüðüyle yaþýt...
Tüm yaþadýklarý ömrümün üçte birinden bile azmýþ Bahadýr’a bir araba çarpmýþ sonra kaçmýþ gerimi gelecekmiþ?
Vicdâný otoparka insafýný ceketiyele beraber askýya asýp köþesine sinecek ona çarpan ve yol ortasýnda öylece býrakan soysuz...
Belki maç izleyecek gece sohbet edecek ailesiyle seviþecek belki sabah kahvaltýsýný edecek iþine de gidecek Bahadýr’a ne olmuþ umurunda mý?
Vicdânlarýmýz gibi simsiyah ayakkabýlarýný koymuþlar baþucuna...
Kimi öldü demiþ kimi diri sel gibi araçlar iki yanýndan geçmiþte film gibi izlemiþler Bahadýr’ýn ölümünü...
Dakikalar sel gibi trafik umarsýzca akmýþ yiten insanlýða bakmýþ insan müsvetteleri...
Polisler gelmiþ o ara sonra nasýlsa akýllarýna gelmiþ bakmýþlarda nabzýna çaðýrmýþlar ambulansý gazetelerle örtmüþler kara vicdanlarýnýn üstünü beþ para etmez gazeteler baþka ne iþe yararmýþ zaten...
Kara gecede Bahadýr soðuk caddede altýnda gazete yapraklarýnýn titremiþ saatlerce birbaþýna kanamýþ...
Gelivermiþ ambulans trafikte tin tin geliþmiþ cihâzlarla geliþmemiþ kafalarla her nasýl olmuþsa Bahadýr çocuðun yaþadýðýný anlamýþlar yola çýkmýþlar hemen hastaneye doðru alel acele tüm ihmâller davetiye ecele...