AYASOFYA AĞLIYOR
Din-i Ýslam-ý Mübin aðlýyordu
Ahir zamanýn dizlerinde
Tasavvur edilemiyordu kalplerde
Fatih Sultan Mehmed aðlýyordu
Ýstanbul’ a vakfedilen
Sahip çýkýlmayan
Esamesi kâðýtlarda
Ama asýllarý yok olan vakfelerde
Ayasofya hýçkýra hýçkýra aðlýyordu
Minareleri ezansýz ve mahzun
Mihrabý imamsýz
Ayasofya’ yý
Üç gün zarfýnda cuma namazýna hazýrlayan
On bin ustanýn göz yaþlarý süzülüyor
Duvarlarýn çatlaklarýndan
Ýnsanoðlu zamana kaptýrmýþ kendini þuursuz
Uzakta hicazda Kâbe aðlýyor
Kendinden yüksek binalardan
Pervasýzca bakan
Müslümanlarýn haline
Gök ve yer aðlýyor
Topraktan yaratýldýðýný unutuyorsun
Üzerimdeki bu maðrur adýmlar nedir diye
Kandiller aðlýyor
Ellerim aðlýyordu
Hayra uzanmayý
Duaya yönelmeyi unuttun diye
Þehidim aðlýyordu
Topraðý suladým kanýmla
Kýrmýzý güller büyüdü dalýmda
Nice gençliðine doymayanlar var altýmda
Düþün de öyle yaþa bu topraðýn baðrýnda
Mezarlar üzerindeki zambaklar aðlýyordu
Altýnda yatan günahkârlar inledikçe
Edirne’ de Meriç nehri üzerinde
Sultan makamýndaki imaretin altýnda
oluk oluk akan sular gibi
Ruhlar akýyor cehenneme
Ey ecdadým !
Salma beni hadi tut!
Düþmek istemiyorum ‘’’nâr-ý cehenneme’’
ÝNCÝ DENÝZ
Kaleme alýnýþ tarihi Mayýsýn 2.haftasý ’Vakýflar haftasý’
Yorumuyla mýsralara deðer katan Mustafa Serhatlý beyefendiye çok teþekkür ediyorum
Sosyal Medyada Paylaşın:
utangaç kırmızı Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.