CENİNİN KÜRTAJ SORGUSU
Söyleyin! Hangi gerçek, katlimi haklý kýlar!
Tövbe dile dolansa, tükenir mi bu çile!
Cânî dâhi ürperir; acýr, gözleri dolar,
Kim parçalar içini, kendini bile bile.
Kimi meþru dölledi, birçoðu gayrimeþru;
Meydana geliþimin, ben miyim muhâtabý?
Günâhsýz varlýðýma, soru üstüne soru!
Mekânsýz tenhâlarda, yanký bulur hitâbý.
Ey kendini bilmeyen; budala, soysuz gürûh!
Sahipsiz deðilim ki, medeniyet vehminde;
Þekillendi vücûdum, içime üflendi rûh,
Þüphesiz büyütecek; Rahîm beni rahminde.
Dâvâsýnda ben miyim, yoksa siz mi kader/siz!
Düþünü azmettiren, kösnül yülgü nihâyet.
Heyhât! Akýl tutulur. Sevgi, izân umarsýz;
Zîrâ kürtaja cevâz, düpedüz bir cinâyet!
Ha beni öldürmüþsün; ha yoldaki çocuðu!
Müdâhalen doðru mu, seyrindeki hayata?
Sor, sorgula bakalým; ruhundaki göçüðü
Azâp, düþman baþýna; saldýrýr hissiyâta!
Topraðýnda doymadan, rüzgârlara nâzenin;
Sürüldüm vicdânlardan, ca’nevim paramparça.
Kaç zamana savruldu; artýp eksilmeyen kin,
Vebâlle demir alýr, âhrete barça barça…
Niyetler her nasýlsa, ameller ona çýkar.
Fütursuz saçýlmasýn; er ya da diþi gamet!
Düþüncesiz icraât, insaný zora sokar.
Ömrünün bakiyesi, unutma ki kýyamet!
31.08.2009 04:45
01.09.2009 17:25
Salih ERDEM / AYDIN
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.