DİLEK AĞACI
Tepede meþhur bir ziyaret vardý:
Halbuki bir fayda beklemek ardý.
Kimler gelip saatlerce yalvardý;
Nice sözler gördü dilek aðacý...
Dalýna uzanýp iplik, bez takan;
Gerçeði görmeyip aptalca bakan;
Yanlýþý bizlere miras býrakan,
Nice gözler gördü dilek aðacý...
Ýlk düðümü atan gözünü yumdu,
Zavallý aðaçtan bir medet umdu?
Çimlenmeden evvel o da tohumdu,
Nice bezler gördü dilek aðacý...
Önce fidan, sonra bir aðaç oldu.
Çevresi yüzlerce insanla doldu.
Yemyeþil yapraklar sararýp soldu,
Nice güzler gördü dilek aðacý...
Her iþte görülen þerler, hayýrlar;
Baharlarda yeþillenen çayýrlar;
Kýrmýzý, mor çiçek dolan bayýrlar,
Nice düzler gördü dilek aðacý...
Gündüzün gözüne rüyalý, düþlü;
Zümrütlü, yakutlu, altýn, gümüþlü;
Yalancý tebessüm, sahte gülüþlü;
Nice yüzler gördü dilek aðacý...
Her yeri süsleyen renkli nakýþlar,
Konuþaný destekleyen alkýþlar,
Aralýk, Ocak`ta kar dolu kýþlar,
Nice yazlar gördü dilek aðacý...
Dilek tutsun diye bezleri astýk,
Özgürce yürüdük, çimlere bastýk.
Altýna uzandýk, baþlarda yastýk,
Nice nazlar gördü dilek aðacý...
Kul Bahri söylerim, yok ibret alan.
Bütün memleketi eyledik talan.
Akortlu, akortsuz durmadan çalan,
Nice sazlar gördü dilek aðacý...
15 ÞUBAT 2003 / MALATYA
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.