Efendim: Ne olur bizi boþayýn. Bendeki asgari ücret, birde babadan kalma, otuz ortak bir arsa, üstüne að kurmuþum imarsýz, beslenirim altý ay, küçük bir sinek takýlýrsa.
Ya karým: Her gün bakým, onarým, manikür pedikür... tükendik bittik, yarabbi þükür. Hakim: evlat bunlar hikaye, bakýmlý olmalý kadýn. be örümcek kafalý, hangi devirden kaldýn?
Yok hakimim, beni yanlýþ anladýn. Benim karý kýrkayak. Kýrkýnda onar týrnak... Lütfen bizi boþayýn, yarýn çoluk çocuk olacak.
Oðlum sen örümcek, o kýrkayak. Nasýl oldu evlendiniz? biraz bundan bahsediniz.
efendim görücü usulüydü: Nikah kýyýlmadan evvel, kapý aralýðýndan bir kez, sureti gözüme çarptý. Küçüçük aralýktan, gördüðüm anca iki bacaktý. ama asýl puþtluðu, dayýsý çekirge yaptý: gösterdiði fotoðrafý, vesikalýktý.