Hemen her gün
Biraz daha koparýyor beni içinden
Uzak bakýþlý bir yabancý
Buradan yana çiselenmiþ tebessümün ürpetisiyle
Saklambaç oynuyor bir hiç yokluðu
Bilmiyor ki;
Dudaklarýnýn o en güzel yerinde
O’ nun adýyla öpülmeden
Kendi sözüyle nefesine düðümlenir
Ýçine saçýlmýþ bir kadýn tedirginliði
Karardýkça uzayan, uzadýkça tutsaklýðýna üþüþen gecenin ucunda
Ukdeden kalma hasretin yakasýna iliþip kaldýðýnda sabýrsýzlýk
Bilmem düþmeli miydi sabahý sabahýna meyilli su bakýþýna
Masum bir haykýrmanýn patladýðý her yöne boylanýr bu veda
Uzandýðý her yere kor gibi akar giderdi ömür
Gidici bir merhabanýn sürüldüðü
Hangi diyarýndaydý tutsaklýðý kadýnca kölenin seçemedim.
Ben miyim bu sürgün
Ben miydim sürgün yeri
Bu çýrpýntý ben miyim?
Unutulmuþ yamaçlarýn yaban esintilerine tanýþ
Issýzlýðý yaladýkça alelâcayip bir rüzgâr
Terk ediliyor gebeliðine yazmanýn yitimi
Birikiyor gürültü
Ve
Ziyan oldukça sönüyor söz.
Oldukça, geçiyor anlam kendinden...
AsyaGülgünÖzkan/
eskiyen þiir...
Fotoðraf: Oktay Bingöl