Ya
YENİGÜN
Sisten kaftanýný giymiþ Sultanahmet
Sabahýn alacakaranlýðýnda Ýstanbul
Boðazýn serin suyunda usulca kayýyor
Yenigün mesaicilerini taþýyan Paþabahçe vapuru
Kýpýrtýlar baþlýyor Ankara Caddesi’nde
Sessizce dinliyor Ayasofya
Gülhane’nin önündeki çýnarlardan soruyorum
Sucularýn ve yoðurtçularýn susmuþ çýngýraklarýný
Yeni tramvay geçiyor Aksaray’dan
Yitik Topkapý’da minübüs kornalarý
Gün iyice aðarýyor Edirnekapý’da
Mendil satan çocuklardan alýyorum selamýný
Beton yutmuþ Mecidiyeköy’ün dutlarýný
Fulya’ya akýyor tozlu asfaltlar
Belki Ihlamur Kasrý hatýrlýyordur seni
Belki hiç unutmuyordur Akaretler
Körüklü bir otobüsün yýrtýk koltuklarýnda
Hem tanýmýþ hem de sevmiþtim seni
Kadýköy Rýhtýmý’ndaki çiçekçi kýzýn gözlerinden belliydi
Sevdamýzýn da güller gibi solacaðý
Kalamýþ’da demirli yelkenlilere binip
Uzak denizlerin tuzunu tatmak isterdin
Ben hep Haydarpaþa’da ayrýlýklarý tattým
Bir bardak çay ve yenigünün simiti yanýnda.
Ankara 2002
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.