Güneş ve Ay
elmalýda bir yaz, köprü baþýnda sýcak bulutlarýn ilk damlasý þiiriyle beraber düþtü avucuma
ne konu kaldý tartýþacak ne de insancýklar etrafýmda herkes ve herþey yok oldu yaðmurla
topraðýn üç bin yýllýk feryadý duyulur oldu, düþmanlýðýn ilk cinayetini iþlediler bu damlalarla
rahatlatýcý bir nefes aldýðým bu bayýrlar da toprak kokusu yerini ekþi kan kokusuna býraktý
elinde silah yoktu kýlýçta hançerde hiçbir þey yoktu elinde günahsýzý kara çamurda boðdu
gök uðuldadý yýldýrýmlar aydýnlattýðýnda bataklýðý kara domuzlar son banyolarýný yapýyordu
cinayetin ilk tanýklarý ellerinden tutulmuþ kirsizin acý feryadýný duyunca saklandýlar hemen
korkunun morluðu çöktü gözlerine engel olamýyordu görmesine göz kapaklarý yaþananlarý
biliyorlardý bilinçaltýnda yaþanacaklarý ay gölgesi karanlýklar ve onun tertemiz tutsaklarý
bir avucumda bunlar yaþanýrken diðerine güneþ doðuyordu çöllerden gelen sam yeliyle
kaktüsler dikensiz büyümeye baþladýlar bu güneþle sularý daha da tatlý olmaya baþladý
yýlanlar peþini býraktý farelerin artýk kültürleri çatýþmýyor bu deryada hayvan milletinin
sevmek saygýnýn dallarýnda yeniden filizlenmeye baþladý en lezzetli kokusu da yanýnda
çölün ortasýnda arýlar domates fidelerini tohumluyorlar genlerinde iðnesiz bir yýldýz var
daðlarýna çöllerin geceleyin gölgesi düþer ayýn on dörtdünde hurma kökündeki farenin
cesurluk reddi kabul etmez korkusuzlukla atýlýr gölgesine o dev yürekli kuyruksuz farenin
iki avucumda iki fare yaþar biri boðulur korkularýyla bataklýkta yaðmurun sularý altýnda
biri doðrulur ardýnda ayýn on dördü önünde güneþ vardýr gölgesi önüne vurur devcene
güneþ isterse fare dev olur ay isterse fareyi dev yapar bunun hikmeti nedir desem
cevapsýz kalýr suallere boðduðum dünyanýn sýrlarý bulduðum tek cevap yaþamak
ve yaþamanýn bir tutsaklýk olduðu...
Gel-Git -- Nurullah Nuri YAVUZ
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.