MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Şah Aklını Kaybedince
SEMİH SEYYİD

Şah Aklını Kaybedince




I

Karanlýk çekirge ordularý gibiydiler
Parlak þatafatlý üniformalarý ve
Tepeden týrnaða silahlarýyla
Karanlýk çekirge ordularý gibiydiler

Yýl 1745
Yurt Daðýstan
Bölge Andi
Boðazlamak için girmiþlerdi yýlanlar
Yüksek tepelerdeki çocuklarý
Kartal yuvalarýnda

Her çaðda rastlanýrdý
Büyütmeye gerek yok
Bir Þah’ý vardý Ýran’ýn
Adý Nadir’di haytanýn
Kuyruðunun tükendiði yerde
Soyu tükenecekti
Tüm zorbalarýn yittiði gibi
Zulüm ve kan denizinde!

II

Ýþaret parmaðý gösterdiðinde
Yoksul dað köylerini
Baþlamýþtý Azrail’le pazarlýk
Baþlamýþtý ölüm
Alým
Satýmý!

Ne kötü ticaretti
Bir bilse
Bilmesi içinse
Can vermesi gerekirdi
Meydanlarda ön cephede.

III

Doðrusu ihtiþamý ve saltanatýndan
Dondururdu çevresini! Fakat! ! !
Tüylerin dikeldiði o gün
O gün savaþ günüydü!

Öyle koca koca donanýmlý ordular
Ya da denk rakip güçler deðildi
Karþý karþýya

Yaman! Tenin ürpertiye
Tüyün korkuya dikeldiði
-Zayýf ancak haklý karþýsýnda
düþtüðü güçsüzlükle-
Cesareti pusaran gündü!
O gün yani
Bir Maðharulal köyü önünde
Suðratl’da!

IV

O karargah, o korkunç oyunun
Hazýrlandýðý tezgah, karargah
Çok gözlü bir ejder gibi
Savaþýn akýþýný seyre tepeden dalmýþtý
Düþünen bir beyin gibi amma
Körlüðünden düþen uçurumlara!

O karargah, o korkunç oyunun
Tasarlandýðý tezgah, karargah
Çok gözlü bir ejder gibi
Utançtan ve þaþkýnlýktan
Kaþýyordu dokuz elle
Dokuz gözünü
Gözbebeklerinde çaresizlik
Okunuyordu ve
Karargah sonra dokuz eliyle
Kapatýyordu utançtan yüzünü
Örtünen lekesiyle
Karargah hüzünlü bir canavara
Benziyor ve korkuyordu!

V

Zalim Þah çekilmiþ seyrediyordu
Ýçinde fýrtýna ve milyon heyecan.

Durçi daðýnýn tepelerinde
Kurulu karargahýnda
Yanýnda tutsak han Surhay
GaziKumuk önderi.

Der ki bir aralýk, zorba Þah;
“Kimdir bu yiðit savaþçý? ”
Göstererek çapulun ve kýyametin ortasýnda
Ölüm püsküren el, kol ve oyanayýþlarýyla
-“Kimdir bu ölüm makinesi? ”-
“Kimdir bu savaþý sanatlaþtýran? ”

Bir nefeslik durur ve yanýtlar
GaziKumuk arslaný Han Surhay;
“Oðlum! ” böyle binlerce oðlu
olduðunu düþünerek
savaþ cehennemine
takýlý kalýr gözleri
kývýlcým düþleri bakýþlarýna
teslim tekliflerine red
baþkaldýrý yol bir tek!

VI

Direniþ çelikten biçilmiþ bir kaftan
Direniþ bir özgürlük türküsü
Kayan dudaklardan
Durçi dað eteklerine akan.

Direniþ tutkusu, onurun
Baþ taþýma gururu ve kývancý
Ýki omuz üzründe
Direniþ;
Hem savunma
Hem taaruz
Çýkýþý doðrularýn kabuklarýndan!

VII

Soðratl’da çileli bir savaþ
Kýran kýrana
Salih yüreklerde korku sýnavý
Can buraný burana!

Düþman kalabalýk yediden yetmiþe silahlý
Kana susamýþ gözü dönmüþ
Ve geçtiði yeri ezen
Bin belalý ot gibi sarmýþ
Daðýstan topraðýný yaygýn yabanýl
Daðýstan çileli toprak
Yine kanýyor yüreðin içten içe!

VIII

Daðlarda sýzý
Kan fýþkýrýyor
Yaman atlýlarýn
Olduðu yerden.

Doðru ya! Nedir bu bilmece?
Karþý karþýya insan
Ýnsan insana karþý karþýya
Kýyým ve kýyam halinde!

IX

Kendi kendinle çetin sýnavlardasýn insan!
Kimi haklý, zorba kimi
Kimi topuklarýyla nam salmýþ
Kimi parmak uçlarýyla.
Biri iþgalden sarhoþ
Diðeri yurt sevgisinden
Özgürlük köleleriyle
Þahkulu’nun öyküsü!

X

Yükselir kesik
Kesik sesim!
Kandan nehirlerin kabardýðý
Durçi yamaçlarýnda;
“Köleliðe son veren olmayacak
kýlýçlarýmýz ve hükmeden organlarýmýz
iyiliðinden bizlerin yani
özgürlük kölelerinin! ”
“Ya siz Þahkullarý, ya siz!
Bir avuç altýn
Biraz þöhret ya rütbe
Ya sizin bu iþgal þevki
Hakim olma hýrsý, coþkusu
Varýn gidin kýyamýn sofrasýndan
Soðratl’dan, Çoh’dan, Muha’dan
Varýn gidin yurdunuza yavuklunuza
Dost bildik ocaklarýnýza
Býrakýn sofrasýnda ekmeðini yoksulun
Daðlý damarý uyanmýþtýr býrakýn
Varýn gidin yiðitlerin elinden
Kurtarýn kutsalsa
–Ki öyledir- canlarýnýzý
Teslim etmeyin zorbayla pazarlýklý
O sinsi ölüm taþýyýcýsý Azrail’e
Kutsalsa aileniz
Karýnýz çocuklarýnýz
Dul yetim öksüz koymayýn
Ardýnda býrakdýklarýnýzý
Varýn gidin geldiðiniz gibi
Yaþamýn derinliklerine! ”

XI

Kýzýlca laleler yetiþtiren
Ýnce ruhlu ülke savaþçýlarý
Tutsak yazýk
Þah’ýn aðzýndan çýkan kelimelere!

Kaçýnýlmaz bir can derdi herkesde
Oluyor, belki de çok olacak
Böyle kanlý oyunlar!
Sürekli iþlemek cesaretini
Gösterecek zorbalar!
Her defasýnda döktükleri
Kanlar ve zulüm okyanusu
Üzründe!

XII

Ýþte öyle bir imha sahnesi
Gözbebeklerimizde
Günlerce sürer döðüþ
Zafer savaþanýndý
Savaþçý inanýyordu
Bilemediler
Eremediler
Azmin boynunu kýrmaya.

O karargah, o korkunç oyunun
Hazýrlandýðý tezgah, karargah
Çok gözlü bir ejder gibi
Savaþýn akýþýný seyre tepeden dalmýþtý
Düþünen bir beyin gibi amma
Körlüðünden düþen uçurumlara!

O karargah, o korkunç oyunun
Tasarlandýðý tezgah, karargah
Çok gözlü bir ejder gibi
Utançtan ve þaþkýnlýktan
Kaþýyordu dokuz elle
Dokuz gözünü
Gözbebeklerinde çaresizlik
Okunuyordu ve
Karargah sonra dokuz eliyle
Kapatýyordu utançtan yüzünü
Örtünen lekesiyle
Karargah hüzünlü bir canavara
Benziyor ve korkuyordu!

XIII

Sonra yollar çizildi
Moraller gerildi
Daðýstan’ýn köylüsüne tüccarýna
Yaþlýsýna gencine
Bilginine çobanýna
Oynak ayaklar verildi
Savaþma sanatý bilgisine ek
Buldular Obuk köyünde
Düþmanýn açýk ensesini
Görünce savaþanlar
Giriþtiler güçlü daha bir
Soyundular ikinci bir zafere
Yurtseven pehlivanlar
Sýrtýný yere getirmek için
Çullandýlar iþgalcinin üzrüne.

XIV

Tepeden týrnaða silahlý ordulara karþý
“Savaþýyordu çapayla, çekiç”
“Taþla býçakla savaþýyordu
Erkeðin bittiði yerde
Çoluk çocuk ve kadýnlar
-Kadýnlar ki taa Amazonlar’dan beri
Yaþamýþlardýr bu topraklarda
Acizliklerle baþ etmesini! -
Silahýn tükendiði yerde
Týrnaklarýyla katýlýyorlardý
Ölüm teknesinin rüzgarla
Dalgalara karþý yürüyüþüne.

O pandýr’ý dillendirip
Yumuþak hareketlerle
Oyun oynayan hanýmlar
Kamalarla kýlýçlarla
Düþman baþý almada.

Þaþakalmýþtý Þah!
Kalmýþtý ordu yaya
Daðýstan dað köyleri karþýsýnda
Ýþte göçük baþladý iþgal ordusunda

Ürkütücü naralarla saldýrýyor
Daðýstan kadýnlarý
-Taa Amazonlar’dan beri buralarda
savaþý sanatlaþtýranlar arasýnda-
saldýrýrken düþman üzrüne
sanki ölümle savaþýr gibi!

XV

Ýlk ihtiþamdan kalmamýþtý eser
Bir Daðýstan eseriydi olanlar
Kadýnlarýn zaferiydi
Er bildiklerimize
Ne Yunan ordusuydu
Karþýsýnda Ýran’ýn
Ne Çin ne de Hint
Öyle kalabalýk yýðýnlar yoktu karþýsýnda
Ýþte bakýn artýk kaçýþ baþlamýþtýr
Kaçmaya baþlamýþtýr erkek ordular
Kadýn týrnaklarýnýn artýklarý olmak
Ne zilletti tattýk doðrusu
Yaþamak belki Þah için
Artýk ölmekti
Fakat o da ne
Onlar kendilerini
Basbayaðý
Ölü sayýyorlardý!

Þah’ýn gür sesi eridi
Gitti granit kayalarýn ardýnda!

XVI

Uzaktan
Ruh bulan bir devin
Ýki ayak üzrüne
Kalkýþý hissolonuyordu.

Yavaþ yavaþ geliyordu zafer
Aðýr aðýr
Gelene kýssa dedi eskiler
Benimkine þiir!
Sonra durup bir hisse çýkarttýlar
Bunca olandan Ýran’a
“Þah aklýný kaybedince
saldýrýrmýþ Daðýstan’a! ”

Ben de derim ki dostlar
Herkesin kendi kendine
Þah olduðu bir çaðda
Böyle akýlsýzlara hiç uymamalý
Hiçbir yerde hiçbir zamanda
Sonra aptal olmamalý “Yeni Þah! ”
Satranç gibi yaþam oyununda
Kýskaçta!


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.