þehir garýnýn peronlarýnda
uzun burunlu otobüslerde
ayrýlýrken mendil salladýðýn
ada vapurlarýnda
yaþlanýr arzular
sanýrsýnýz ki yirmi yirmibeþ yaþýnda
aklý baþýnda bir güzeldir bahar
ve onu
sizin kadar hiç kimse sevemez
beyhudedir bekleyiþiniz
gelemez
bütün erikler çiçek açar
o bulutlara binip uçar
yere inemez
gül açar gamzelerinde yaz kadýnlarýnýn
bir kýtalýk þiir gizlidir
alýn çizgilerinde
aðýr yürür ve çok güzeldirler
sanki tapu dairelerinde
senedi vardýr gönül kapýlarýnýn
kýlý kýrka böldürüp
koþturur bezdirirler
yýllanmýþ þaraptýr sonbahar kadýný
bir yudum içtiyseniz gülüþünden
alev alev yakar baþýnýz döner
unutamazsýnýz adýný
yalan bilmez dolan bilmez
kör talihin ikinci kuþudur kanadý kýrýk
o da size düþmez
bir roman yazacaksanýz
ya da þiir
bir kardan kadýn dinleyin
býrakýn o anlatsýn derin derin
iþte o zaman
susmaz içinizdeki keman
kaç kiþiye daðýttýk
yürek tapusunu
unuttuk
güzeller þarap sundu da içmedik mi
kaç kez kýrdýk çalarken kapýsýný
bize koþarak geldiler de
sevmedik mi
beni sen yarattýn böyle
periþan ve sefil
üstelik hiç yaþamadým dedi içimdeki çocuk
býktým senin dört mevsim aðýtlarýndan
bana yeni þarkýlar söyle
burnu çil çil
gözleri kehribar sarýsý ve iri
þarkýlar damlatýyorum gözlerine
beþinci mevsimden yepyeni
oluk oluk
ve deli bir senfoni…
C.Çalýk