Bülbül kaf daðý yolculuðuna hazýrlanýyordu Leylek bende geleyim beni de götür diye sýzlandý Bu uzun yolculuða takat getiremezsin diye tersledi Leylek ýsrarla bende geleceðim sana yük olmam dedi Bülbül leyleðin sýrtýnda yolculuðuna devam etti Leylek kaf daðý ardýndaki sarayý çok merak etmiþti Derken az gittiler uz gittiler yüce padiþahýn sarayýna vardýlar Sarayýn kapýsý bir an açýlýyor tekrar kapanýyordu Bülbül birden fýrsat bulup kapýdan içeri kendini atdý Kaf daðý ardýndaki padiþahý görüp kendinden geçti Leylek bu arada tatlý bir uykuya kalmýþtý Dönüþ yolculuðu biraz daha meþekketli geçmiþti Leylek bu yolculukta bir hayli yorulmuþtu Derken ülkelerine döndüler bütün kuþlara selam verdiler Bülbülün etrafýný saran kuþlar sürekli padiþahý soruyordu Bülbül o yüce padiþahý anlattýkça daha bir coþuyordu Leylek sen ne gördün diye sordu þahin gülüyordu Trak trak diye cevap verdi sadece kapýnýn sesini hatýrlýyordu Bülbül o gün bu gün þakýyýp aþký sevdayý anlatýyordu Leyleðin ömrü ise laklaka laf ý güzafla geçiyordu
Nihat Gülle Þair ve yazar Sosyal Medyada Paylaşın:
şiirinprensi Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.