Dinginlik arıyor şu gönül!
Boðazda uçargiller bir cümbüþte
Katýp aralarýna masmavi bir balonu
Sürtünüyorlar oksijenine, en keskin soðuðun
Dað/tepe aþýyorlar, gri bulutlar kanatlarýnda
Amfilerde sahne alýyor tarih, eski müziklerden
Bahçede güller açýyor, yürek kýskandýracak denli
Duygulu ve uysal denize bakýp, esnemek ne mutlu!
Dalgalý ve fýrtýnalý geçmiþi haþlamak
Yokluk tavalarýnda
En düzensiz yýllarý yýkamak
Kent engizisyonlarýnda.
Pembe bir apartmanýn önünden
Uzanýyor gönlüm tanýmadýk bahçelere
Yelpaze gibi açýp hücrelerini beynimin
Yýrtýyorum, zaman aþýmýna uðramýþ mektuplarý
Havasýný yýrtýyorum boðaz sýrtlarýnda havalýlarýn
Bilinmeyene kucak açmak ne güzel!
Çam’a, çýnar’a, Meþe palamuduna
Ahþap evli sokaklarýna
Geçmiþi doya doya yaþayan Ýstanbul’un!
Antik, canlý ve buruþmamýþ yanlarýyla
Gelmiþsek Ýstanbul’un en bakir tarafýna
Bostanýnda bereket kollamak varken
En tatlý meyvelerini lüplemek varken Kuzguncuk’un
Niye düþünmek hüzünle, neyi düþünmek?
Bu ne b.k yemek!
Odalarýnda o tatlý huzur pencerelerinin
Aðaçlý bir sokaða açýlan pervazlarýndan
Gösteriþsiz bir dinginlik yakalanmalý.
Dinginlik arýyor þu gönül!
Ne kelebek avlanmalý bahçelerinde
Ne abur cuburla mide ifsad etmeli
Soðuk buz gibi bir rakýyla, kavunu
Beyaz peynirle içerde halvet etmeli.
Kuzguncuk / 1984-2007
FOTOÐRAF: SEMÝH SEYYÝD
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.