Sevgiden mahrum geçen bu ömrü
Üzülüp savrulduðum dünü, bugünü
Tartamadýðým, çöktüðüm günü
Unutmak istesem de bu kör düðümü
Köþe baþlarýnda uyumak niye?
Ruhumda kýrýk ifadeler var
Aldanýp rengine hayatýn, yanan gönüller var
Doðru yöne bakarsan samimi eller de var
Yanmýþ hislerle yolculuk niye?
Ay karanlýk gecemdeyken, uzakta
Tozlu beyinlerde hapsoldukça, her tuzakta
Yüreðimdeki kasýrgalarý, yazmak yasakta
Kurtulmak isteyip, bir an önce hayal kursakta
Boðazýmda düðümlenen birkaç hýçkýrýk niye?
Paylaþmalý her ne varsa hiç saklamadan
Gitti arkasýna dönüp bakmadan
Köþede bir an bile durmadan
Sevdanýn, hiç yasýný tutmadan
Hüzünlü hayatýn meyvesini tatmadan
Sorma ebediyete yolculuk niye?