-Başlıksız-
Kendisine sözlük alacaðýmý söyleyip bir türlü almadýðým ve bu sebeple doðrudan bu þiirimi kabul etmeyip, sözlüðün arasýna iliþtiriverirsen okurum diyen deðerli dostum Edip’e.
hatýrlýyorsun deðil mi Edip
tüm kadýnlar balýk kokardý bu kentte.
çok içince bir park yeri gibi aydýnlýk olurdu sözlerimiz
köprü hayal edip feribotla yetinmek zorunda kalan tüm araçlarýn
mola yeri gibi olurdu sözlerimiz.
bir kadýnýn üþüyen ayaklarý gibi Edip
çok içince.
Ýstanbul’dan bakýnca
biz çok edepsizleþtik.
koca bir kenti ton balýðýndan ibaret görecek kadar hemde.
nedendir bilmem Edip
bir tek dolmuþta gördüðün kýzlara tutuldun sen.
her yanýndan sarmaþýk olur dökülürdü yolculuk.
(ne güzel bir arsýzlýk)
her gece
deniz gören terasýna yatýlý bir misafir olurdu yalnýzlýk
çok içince.
aþkýn ayaðý kýrýlýnca yaþatmýyorlar onu Edip
birþeylerin düzeleceðine inandýramýyoruz kimseyi.
insanlar için inancýmýz bir banka mý yoksa
hiç durmadan hortumlanýyor muyuz nedir Edip?
- Kadýnlar haklýsýn Edip kadýnlar.
bazý kadýnlar çok güzel öpüþür
naziktirler.
onlarý trafikte ilerleyen bir araç gibi görmek lazým Edip
adama çok güzel yol verirler.
ama endiþelenme sakýn
yol oldukça herkes yolcu olmaya devam eder.
Ýstanbul’dan neyse Edip.
çok içince gözlüksüz böyle okunuyor bir garip memleket Çanakkale
þimdi postaya veriyorum bu filmi yarýda kesip...
haa, ayrýca
mutluluk o kente köprüsü yok diye mi gelmiyordu Edip?
unuttum...
çok içince.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.