YA ÖZGÜRLÜK YA ÖLÜM HAKİM OLMALI
Boþ bir beyin
anlamsýz bir düþünce
sýçan düþse baþý yarýlýr
hayasýzca damarlarýmýzda dolaþa kana.
Kerkefe sarýlarak tüketilen tütün gibi
tükenmekte dilimizde çamurlaþan kelimeler
siliniyor yavaþça
anlamlar yitiriliyor
son bir eda
sessiz bir seda ile
çýnlamakta kulaklarýmda son türküm
ya özgürklük ya ölüm
hakim olmalý bedenime...
elbet dökülecek bir ana rahminden parçalanarak
gökkuþaðýnýn yedi rengi son alacasýyla
yaðmur bu yüzden dolmalý sarnýçlarýmýza
yedeklemeliyiz yedi rengi hatýrlamak maksadýyla
Dinle...
Duy...
Hisset...
nasýl da üþüyor þafaðýnda
Erzincan’ýn hüzünlü yüreði...
Erzincan’da bir ana
yaslar alnýný özleminde buðulanan cama
diker gözlerini umutsuzca ucsuz bucaksýz bulutlara
zehir zemberek topraða akan yaþlarý
tuz aþýna çevirmekte hasatý
gittikçe birbirine benzemekta
damakta hissedilen acýnýn tadý...
yaðmurlar birikmiyor sarnýçlarýmýzda
gözyaþlarýmýzdan yer bulamadý kendine daha...
Kekeme düþünceler arasýnda
kekeleyerek bahsetmekte Orhan’ýn babasý
özlemekte yarini Tunceli’de gülgoncasý
al kuþaðý çözülmemiþ gelin
beklemekte rahmine düþeceði helalini
gözler ýraklarda
sözcükler sandýkta
beklemekteler umutsuzca
düþüncesizliðe kilit vurulan
tecrit’te ölüme yatan döllerini
ve;
hepsini dilinde ortak bir türkü
ya özgürlük ya ölüm
hakim olmalý bedenlerimize.
bekle geleceðim bir sabah
ölümü kucaklayarak kapýnýza...
kekremsi bir tadý vardýr yalnýzlýðýn
damýtýlmakta durmadan yüreðimize
daha kayda geçmemiþ hüzünler arasýnda
Musul’da bir çocuðun boya kalemi
boyamakta elinde tuttuðu þehri
ne yapsa da silemiyor pimi çekilmiþ bombayý
boyandý þehri aðýr tonda kýrmýzý
mürekkepler belli artýk siyah-kýrmýzý
kan bulaþtý þehirlerin resimlerine
ve acý;
usulca akmakta
Tahran’da bir kadýnýn dudaðýna
bekaretini bozan Arap’a
zorla berdel edilmekte öküze...
Ve;
vurulmakta murcu yüreklerimize
son sözlerimizi sarfederek dilimizde
bombalar yaðarken þehrimize
dilimizde tek bir türkü dillenmekte
ya özgürlük ya ölüm
hakim olmalý bedenlerimize...
kan karýþmakta sarnýçtaki yaþlarýmýza
kimbilir belki de sevinmeliyiz
en azýndan iki rengin alacasý var elimizde...
Oysa;
eflatun renginde olmalýydý aþk
mor sümbül kokmalýydý
eflatun olmalýydýn sen
çiyanlar ortasýna düþmemeliydi kelimelerin.
kelimelerin boðmamalýydý düþ-ün-celerini
diline takýlan
damaðýnda patlayan
renginin tutsaðý olmasýný becerebilmeliydin.
becerebilmeliydim
sarnýçlarýnýza yaðmur doldurmayý þiirimde
dilimde ki son türküyü söyletebilmeliydim
durmadan çiftleþen düþüncelerinize
söyletemiyorsam
demek ki;
çoktan çivisi çýkarýlmýþ halkýmýn
unutturulmuþ þehirler ortasýna
düþürülmüþ çalýnmýþ benlikleriyle.
Öyleyse son bir gayret
son bir çaba uðraþýsý
Siz de eþlik etmeye çalýþýn türküme
ya özgürlük ya ölüm
hakim olmalý bedenlerimize...
sarnýçlarýmýzda birikecek yedi rengin hatýrýna
yedekleyelim yaðmurlarýmýzý...
Aralayýn buðulanan düþüncelerinizi
azâd edin tutsaklýðýnýzý
etnik oyunlarýn kumpaslarýna maruz kalmadan
kavrayýn her dilde çoskusu bir olan türküyü
YA MERG YA AZÂDÝ
PATRÝA LÝBRE O MORÝR
YA ÖZGÜRLÜK YA ÖLÜM
HAKÝM OLMALI BEDENLERÝMÝZE...
Selçuk ERKÝ
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.