MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Ey kaderci ey cebriye...
Hamdioruc

Ey kaderci ey cebriye...


Ey kaderci ey cebriye...

Ey kaderci lut kavmini hali tevbe içindi.Tevbe etmediler helaklarý kader oldu.Kaderde payýmýz var.Adem zelle iþledi kader dünya

Maarifet-i muhammedi görevi Allahýn.Bu görev bu aþk kýymetlidir bazý þeyler bu amaç gereði yaratýldý.amaçtýr bu varlýkta bu aþktýr

Gazzeli karný kaþýdý yan gelip yattý...kaderinde katkýsý var...Marifet-i muhammediye aþk bu varlýkta farzdýr...önemsemeyen helak olan kavimlere özenen gibidir "A-Z"ye cezalanýr bu dünyada ve ahirette...

Ey kaderci ey cebriye...

Rýzýk olmaktýr kaderin RAZZAK var bu varlýkta.Tembel rýzýk olur çalýþana iþçi olur mesela...

Adilin yarattýðý varlýkta ceza-ödül vardýr açlýkla terbiye etti þeytaný adil.açlýk tevbeye zorlar.Razzakýn yarattýðý varlýk rýzýk

Sunniler sanki marifet-i muhammediye eriþmiþler gibi kendilerini eleþtirmediler."kadýn çalýþmaz dediler göbeðini kaþýyýp yattýlar

Sen onlarýn týrnaðý olamazsýn ...diyen onlarýn ilmi marifet-i muhammedi güneþinin yanýnda mum ýþðý bile olamaz... ama

Ey kaderci ey cebriye...

Hakimin var ettiði varlýk hikmetlidir þerdir çirkindir deme bütünü hikmeti gör hikmete ram ol kahrýda hoþ lütfu da tevbe amaçlýdýr kahrý da lüftuda zengin edince deðil zenginliðin tevbene sebeb olunca sevin...

Bütünü görene çirkin yok hikmetlilik var kötü yok þeytan yok adem zellesine aþýktý Rabçýlýðý eksikti kusurluydu tevbeye muhtaçtý þeytan tevbe etmek içindi...Adem de tevbe etti ekmelleþti tevbe ekmelleþmedir…

Ey kaderci ey cebriye...

Mecusiliði Ýslama taþýdýnýz marifet-i muhammedidir Ýslam ilim...ancak

Arab örfünü taþýdý sunnilik ilim ve islam olmaktan çýktý tefsirleri...mezhebleri fetvalarý...

Ey kaderci ey cebriye...

Ne mi cebriye...Sözlükte “bozuk olan bir þeyi ýslah edip düzeltmek, birine zor kullanarak iþ yaptýrmak” gibi anlamlara gelen cebr kelimesine nisbet ekinin ilâve edilmesiyle meydana gelen bir terim olup zorlayýcý bir gücün hâkimiyeti fikrini benimseyenler için kullanýlmýþtýr. Bütün kelâmcýlarýn kabul ettiði bir tarifi bulunmamakla birlikte genellikle “insanlarýn kendilerine has bir iradeye sahip olmadýðýný, zihnî ve amelî bütün fiillerinin ilâhî gücün zorlayýcý tesiriyle meydana geldiðini savunanlar” diye tanýmlanabilmektedir.

Cebriye yeni bir düþünce deðil...Kökleri düþünce tarihinin ve dinlerin baþlangýç dönemine kadar uzanan cebir görüþünün izlerine Câhiliye döneminde ve Asr-ý saâdet Araplarý’nda da rastlamak mümkündür (Cevâd Ali, VI, 121-122)
Zorlayan var bizi esmayý görev seçmiþ var.Razzak var yaratýlan rýzýk olmaya mahkum kaderleri bu....ama Adil de var öyleyse Ýsraile ilk rýzýk filistin...adil Galib getirmez þehadeti var diye göbeðini kaþýyýp yatmýþ bir þehadetliyi...imtihan eder...ve rýzýk olur o...musallat etti þeytaný ademe adil ve amaç ademin tevbe etmesi kamilleþmesi güzellik amaçlý bu musallat ediþ gazzeye de Ýsrailliyi musallat etti göbeðini kaþýyýp yatmak hoþ deðil esmaya görevliyim örtüþ kul ol bana denildi sanki …

Cebriye maarifet-i muhammediye asiliktir hileciliktir...ýrkçýlýk kabile çýkarlarýdýr...“cebir” ve “ihtiyar” meselesi etrafýndaki tartýþmalarýn doðuþunu farklý sebeplere baðlarlarsa da bunlarý üç noktada toplamak mümkündür. 1. Siyasî ve Sosyal Sebepler. Hz. Peygamber’in hayatýnda her þeylerini paylaþacak derecede kardeþlik baðlarý kuvvetli olan müslümanlarýn onun vefatýndan sonra farklý siyasî görüþleri benimsedikleri için iç savaþlara götürecek kadar ayrýlýða düþmelerine anlaþýlabilir bir açýklama getirme çabalarýnýn yaný sýra bazý Emevî idarecilerinin, Hz. Ali taraftarlarýna karþý siyasî otoritelerini hâkim kýlmak ve yanlýþ icraatlarýndan dolayý kendilerini mâzur göstermek, bu uygulamalarý herkese kabul ettirmek gayesiyle ilâhî irade ve takdirin deðiþmezliði fikrini desteklemeleri konuyla ilgili siyasî sebeplerin baþýnda kabul edilmiþtir. 2. Dinî-Fikrî Sebepler. Ýnsanlarýn hür bir iradeye sahip olduðunu ifade eden naslar yanýnda cebir görüþünü temellendirecek müteþâbih naslarýn da mevcudiyeti, ilâhî sýfatlarla ilgili yorumlarýn baþlamasý ve nihayet tasavvufî düþüncenin telkin ettiði tevhid anlayýþý, cebir görüþünü tartýþma alanýna çeken dinî-fikrî sebeplerin en önemlileri telakki edilmiþtir. Zira varlýklarýn en yetkini olan Allah’ýn zâtý gibi sýfatlarýnýn da yetkin olmasý aþkýn tanrý anlayýþýnýn bir gereði olarak görülmüþ, buna baðlý olarak da ilim, kudret ve irade sýfatlarýnýn bütün varlýk ve olaylarý kuþattýðýna, bu arada insanlarýn da bu metafizik gücün koyduðu zorunluluk kanunlarýna tâbi (mecbûr) olduklarýna inanmak gerektiði görüþü ortaya atýlmýþtýr. Öte yandan tasavvufî düþüncenin, “vahdet-i vücûd” denilen varlýk felsefesi yanýnda amelî bakýmdan da hakiki mânada bir tevhidin gerçekleþebilmesi için insanýn ilâhî irade karþýsýnda bütün benliðiyle kendisini yok farzederek “fenâfillâh” olmasý ve her þeyin O’ndan geldiðine inanmasý gerektiðini telkin ederek koyu bir teslimiyet ve aþýrý bir tevekkül fikrini yerleþtirmeye çalýþmasý cebir görüþünün yaygýnlaþmasýnda etkili olmuþtur. 3. Kültürel Sebepler. Bazý müslüman yazarlarla çeþitli þarkiyatçýlar tarafýndan ileri sürülen bir iddiaya göre müslümanlarýn yabancý kültürlerle tam olarak temas kurmalarýný saðlayan fetihler sonunda, insanýn fiillerinde hür veya “mecbûr” oluþu problemini yoðun bir þekilde tartýþan yabancý kültürle, özellikle hýristiyan ve yahudi teolojisiyle karþýlaþtýktan sonra Ýslâm âlimlerinin ister istemez bu konulardaki Ýslâmî inancý belirlemeye çalýþmalarý Cebriyye’nin teþekkülünde rol oynamýþtýr (Goldziher, s. 77 vd.). Ancak bundan önce söz konusu edilen iki faktörden özellikle dinî-fikrî olanýný dikkate almadan cebir görüþünü sadece yabancý kültürün tesirine baðlamak isabetli görülmemiþtir. (TDV.Ýslam Ansiklopedisi)



Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.