çözdük ayak baðlarýmýzý
çekildik kör kuyulardan
ayrý bir yerde duruyoruz þimdi
kalbimizin uçarýlýðýna eþlik ediyor bedenimiz
dünya dar geliyor bize
cevap vermiyor isteklerimize
doyuramýyor kimse bizi
her nefeste bir la…çekiyoruz aleme
yok, sizden bana fayda
ben baþka dertlerin derdindeyim dercesine
anlaþýlan o ki bir seyahatteyiz
iç yolculuðumuz baþladý bile
öyle bir yol ki
Allah’tan emin olmaya doðru yürütüyor bizi
Allah’la emin olmak için harekete geçtik
Allah’ýn emin olduðu insan olmak için yola düþtük
yeni topraklara yeni gözlerle bakýyoruz
çözünürlüðü arttý bakýþýmýzýn
daha çok piksel, daha parlak renkler
daha net çizgiler var etrafýmýzda
her þey yenileniyor
alýþkanlýðýn pasý siliniyor
ilk kez tatmanýn keskin tadý vuruyor damaðýmýza
sýrlý mektuplar yazar ya kimileri
gizli sandýða saklar
mühürler zarflarý ya
cümleleri dünyadan vazgeçmiþ birinin
vazgeçilmez ifadeleri okunsun diye
ölümünden sonra sadýk bir dil olsun diye
suskunlukla zarflýyoruz sözlerimizi
bir mektup gibi
ölümümüzden sonra açýlmak üzere
yazýyor bizi
yeniden
çünkü yaralanýnca fark ediyoruz tenimizi
kanayýnca anlýyoruz kalbimizin çýrpýnýþlarýný
acýdýkça öðreniyoruz dünyadan gidebilir olduðumuzu
yaralandýkça, yola düþüyoruz
yolcu olmanýn hafifliðini giyiniyoruz
yaralarýmýza ümit fidanlarý dikiyor Sahibimiz
bir de beklemeyi öðretiyor
durup demlenmeyi sevdiriyor
ayný heyecanýn eþiðine baþ koyduruyor bize
ayný vaktin ipine diziyor koca bir þehrin insanlarýný
doðudan batýya dalga dalga
bir sevinç dalgasýyla kýpýrdýyor yeryüzü
suda eriyor cümle ayrýlýklar
ayrýþmýþ kalpleri yeniden baðlýyor birbirine
þehrin iki yakasýný bir araya getiriyor
birbirine düðümlüyor insanlýðý iliklerine kadar
özgül aðýrlýðýmýzý yeni baþtan belirliyor
çekirdeðimize yeni parçacýklar koyuyor
çýrpýnýp durduðumuz yeryüzünde
ilk defa tartýlmaya baþlýyoruz.
gövdemizle deðil, ruhumuzla yer kaplýyoruz
baþkalarýna görünme telaþýmýz bitiyor
Allah’a görünmenin serin huzuruna razý oluyoruz
arkasýnda yýkýyor zindanýmýzý
unuttuðumuz firarý baþlatýyor
avunduðumuz köþelerden yüz çevirtiyor
medet umduðumuz yüzlere küstürüyor kalbimizi
ötelere kilitliyor bakýþýmýzý
kendimizi hapseden parmaklýklarýn arasýndan
bakmaya baþlýyoruz
sonraya, sonsuzluða
çare yok
doyurmuyor artýk yeryüzü
cennette açýlan
cennete açýlan o sofrayý
ne kadarda özlemiþiz
titrek bir damla gibi
gitti gidecek bir kabarcýk
söndü sönecek bir parýltý
dünyanýn yüzüne konmuþ
cennet tebessümüyüz artýk
dünya ötesinden gelmiþ
bir huzur busesine yanak olmuþuz
hüzünlü bir tebessümün nemlenmiþ teniyiz
dünyanýn öte yüzüne elçiyiz artýk
en güzel gülüþümüz
gülistana açýlýr
onca dikenleri severek aðýrlayan
ince bir güle dönüyor halimiz
tuttuðumuz yoldur artýk
biz O’nu tutuyoruz
O’ bizi yolda tutuyor
yolumuz O’na çýktýkça
O’ yol oluyor bize
redfer