SESSİZLİK ŞEHRİ
Sessizlik þehrine bir dost götürdük,
Ne hatýr sordular ne hâl sordular.
Hanesine usulünce yatýrdýk,
Ne adres sordular,ne yol sordular.
Bura sakinleri hepsi lâl olmuþ,
Kalkmýþ sen ben farký, bir emsal olmuþ,
Geçmiþ hayatlarý hep masal olmuþ,
Ne nakit sordular, ne mal sordular.
Bir küçük tümseðe dönmüþ bedenler,
Saklanmýþ topraðýn altýnda tenler,
Unutmuþ dünyayý önce gidenler,
Ne asýr sordular, ne yýl sordular.
Adlarý yazýlmýþ hece taþýna,
Yatmýþlar uyurlar yalnýz baþýna,
Bakmazlar yabanýn kurdu, kuþuna,
Ne keklik sordular, ne çil sordular.
Gece nedir, gündüz nedir, bilmezler,
Sema, güneþ, yýldýz, bedir bilmezler,
Üþümezler urba setir bilmezler,
Ne aba sordular, ne çul sordular.
Buraya gelenler atmýþ dertleri,
Bir uzun sükuta katmýþ dertleri,
Geride kalana satmýþ dertleri,
Ne petek sordular, ne bal sordular.
Bayram gelir, seyran gelir gülmezler,
Dost ahbabý ziyarete gelmezler,
Üstlerinde otlar bitmiþ yolmazlar,
Ne zambak sordular, ne gül sordular.
Niþanlarý sade þu taþlarýdýr,
Selviler, çiçekler sýrdaþlarýdýr,
Yaðmurlar belki de gözyaþlarýdýr,
Ne deniz sordular, ne göl sordular.
Ýbrahim SAÐIR
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.