Aðzýmýn kenarýna oturmuþ bir cümlenin
veda etmesini bekliyor gibi
uzun uzun baktým gözlerine
ne sen gelebildin
ne ben söyleyebildim
uzamýþ sakalýmýn daðýnýklýðýný toparlar gibi
aklýmda toparlanmayý bekleyen kelimelerim var
ve henüz hiç kullanmadýðým cümlelerim
oysa ben bütün kýrmýzýlarý seninle dolduruyordum
sýðýndýðým bütün dinlerin dualarýna adýný yazdým avuç avuç
sen o geç kalmýþ cümlenin tonladýðý fýsýltý
biraz fikir Hüsna’sý biraz Azeri bakýþlý
dilinde çengili üstelik oynak bir türkü
zaman nehirlerin aðzýndan alýyor hýrçýnlýðýný
göðüs kafesin de viþne lekesi
dudaklarýnda parçalanmýþ birkaç harf
söylesene dayanýr mý bu kalabalýða gecen
Ýçin böyle harf bozgunuyken
sesinde tanýdýk kelamlar emziren kadýnlar oturmuþ
saçlarýnda rüzgarýn eli
kirpiklerinle yön verdiðin bu telaþ
daha doðmadan güneþ kýstým gözlerimi
þimdi
hangi cümle tamamlar sana Mazhar olan bu hüznü
sen iki göðün arasý
sen bir makam deryasý
birer birer asarken ihtimalleri
adýmýn geçmediði sorgularýn tadýný damaðýma asýp
daha hiç okumadýðýn bir þiirin
ellerinden alýyorum bakýþlarýmý
Þimo
Sinan Þeker