Yıkık Köyün Ağıdı
Bir zamanlar gül kokan yollarýnda,
Geceleri yýldýzlar inerdi dallarýna gül verirdi,
O köy ki bir masaldý rüzgarlarýn dilinde,
Þimdi ise sessizlik saklanmýþ köþelerine...
Çatýlar vardý, sabahlarý dumana boðan,
Ocaklar yanar, dualar göðe uzanýyordu.
Ama þimdi ne bir duman, ne bir ateþ,
Köy suskun, kaderine terk edilmiþ sanki...
Her sabah umutla açýlýyordu,
Bir nefes insanýn içine doluyordu.
Tarlalar Türküler söyler ekinler dinlenirdi,
Þimdi ne bir türkü, ne bir nefes kaldý...
Yollarý toprak, göðü maviydi,
Çocuklar özgürce koþar, nehirler coþardý,
Ama þimdi ne bir çocuk sesi, ne bir nehir çaðýltýsý,
Her þey, sessiz bir aný gibi aðýtlarla geride kaldý...
Bir sabah, herkes usulca toparlandý,
Bir hayalin peþine düþtü.
"Þehir bize ne vaad eder?" dediler,
Ama bilmediler, þehir bir labirenttir.
Gençler gitti, yaþlýlar kaldý,
Gölgeler uzadý, sessizlik sardý.
Toprak bile onlara dargýn uykuya daldý,
Artýk bereketi kaçtý rahmet daðýldý...
Kýzlar düþlerdi beyaz duvaklarý,
Erkekler rüzgarlarýyla yarýþan atlarý;
Ama þimdi duvaklar da soldu,
Rüzgâr bile terk etti bu topraklarý...
Bir zamanlar gülen coþkulu insanlar,
Þimdi uzaklara bakar, hüzünle dolar,
Köy meydaný, bir zamanýn er meydanýydý,
Þimdiyse taþlarla örülü bir mezarlýk gibi...
Her türküsü bir aný ve hüzün taþýrdý,
Aðýtlarý bile neþeye karýþýrdý;
Ama þimdi ne bir türkü, ne bir aðýt,
Köy, kendi sessizliðine mahkûm kaldý...
Belki bir sabah, yeniden açýlýr güller,
Belki bir sabah, nehirler türkü söyler.
Çocuklar yeniden koþar,
Gökyüzü umutla dolup taþar...
Ama þimdi yetim kalmýþ bekliyor köy,
Zamana, kadere boyun eðmiþ aðlýyor,
Bir dua var yýkýntý duvarlarýn arasýnda
Unutma bizi, ey yaradan! Canlandýr bizi þafak vakti yeniden...."
Erol Kekeç/20.08.2024/Sancaktepe/ÝST
Sosyal Medyada Paylaşın:
TİLHABEŞLİ FİLOZOF Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.