Fe
İlk Öğretmenim
ÝLK ÖÐRETMENÝM
Ýlk öðretmenimdi, adý da Mustafa
Her parmaðýnda vardý, on marifeti
Çabuk kýzar, çabuk gelirdi insâfa
Gerçeði öðretmek oldu, son marifeti
Güzel saz çalar, bazen ney de üflerdi
Dersleri eðlenceliydi; oyun gibi
Kulaðýmýza güzel þey de üflerdi
"Koþun" derdi; "durmayýn koyun gibi"
Her On Kasým’da gerçekten üzülürdü
Yirmi üç Nisan’da çocuklar gibi þendi
Liderdi, her zaman en önde yürürdü
Yaydýðý ýþýk, hurafeleri yendi
Þeker Bayramý’nda þeker daðýtýrdý
Et verecek parasý yoktu besbelli
Dertlerimizi de çeker daðýtýrdý
Þevkatliydi, munis, mert ve açýk elli
Ýðnesi eksik olmazdý çantasýnda
Yüksünmezdi, dikerdi söküðümüzü
Paylaþýrdý ne varsa sefer tasýnda
Ardýmýzdan, toplardý döküðümüzü
Karþýydý Coni’nin Marshall atýðýna
Sütünü döker, ununu savururdu
Muhtaç deðiliz diyordu; katýðýna
Üþenmez; gündöndü, buðday kavururdu
"Sakýn doðru yoldan ayrýlmayýn" derdi
Fazlayý bize, azý kendine saydý
Ýstersen, bedenini siper ederdi
"Gibi" olmadý, çünkü gerçek babaydý
Ýlk öðretmenimizdi, ilk gözaðrýmýz
Göksel’im, Onunla geçti beþ güzel yýl
Son haberini aldýk, yandý baðrýmýz
Rabbim yattýðý yeri "Pür-ü Nur" kýl
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.