bana eylül diyorsun, bütün yapraklarýmý döküyorum bir bir.. bir mülteci azmine benziyor bu þehir. bu þehirdeki yalnýzlýðým, yoksul ve kimliksiz.
bana eylül diyorsun daha bir tok geliyor acýnýn sesi kulaðýma. sesin ürkek, sesin cýlýz...
bana eylül diyorsun darbeyle anýlýyor adým. ve ben, daha çok kaybediyorum kendimi. kime sorsam, barut sanýyor...
bana eylül diyorsun, yaðmurlarýmý döküyorum bir bir... renksiz bir kavak aðacý oluyorum sonra... inanmaya hazýrým! ütopik bir renk giydir artýk bana, yalandan da olsa.
bana eylül diyorsun, yine bir sis baþlýyor deli rüzgarlar esiyor sokaklarýmda.. göz gözden uzak düþüyor.
kime sarýlsam, üþüyor koynumda.
bana eylül diyorsun, derin bir uykuya dalýyor sevinç, kör kuyularda utancýn gözü açýk gençliði tabiat bile bezerken kendinden. binlerce kadýn susuyor içimde. konuþamýyorum...
arasa suç... sorsa suç... aðlasa, dökülse yaðmurlarý o bile suç..