ikra diye baþlar
bir eliftir birleþtiren gönüllerimizi
öðretmek ve öðrenmek adýna
adem oluþu eliftir düðümleyen þerha þerha
kaç bin yýlýn visali
kaç bin yýlýn yolculuðudur
elifin hikayesi
acep hangisi daha yücedir
öðretmen ki muallimdir
öðretmekten öte eðitmektir iþi
talimdir
þekil verir, yoðurur
öðrenmeyi talep eder hep
satýr satýr
harf harf bilgi ister
daha çok ister
yitik malýný arar gibi ister
dünyanýn düzeni bu
derin yardan geriye güç bela her bir adým
hoþ kokulu otlarýn üzerine kan ter içinde çöküntüler
eller dizlerde, nefes nefese
soluðun basýncýndan ciðerler neredeyse patlayacak
gözler ufkun boþluðundaki bir noktaya saplý
donakalmýþ
burasý nasýl bir yer
güzel, güzel olmasýna dünya
bu güzelliðin içine bu fenalýk nasýl sindirilmiþ
hayýr dünya bir cennet deðil
düpedüz cehennem
öðrenilen, anlamý bilinmeyen kelimelerin vahþi yaþanmýþlýðý
bir bir tecrübe edilen
hepsi de tek bir sözle özetlenebilir
ikranýn harflerine sýðabilir
öyle fena ki dünya
içerdiði mana an gelir
elif gibi
harfler de yetmez anlatmaya
ilk, alt ve son kelimelerden azade
dile gelen
nicel manalar
havanýn, suyun, sevginin keþfine çýkmadan evvel
bilinen bir mekandan bilinmeyen bir mekana gidiþ
düþülen endiþe
her bir boþluk,
bir baþka boþluða gebe oysa
sýzýntýlar, hava boþluklarý
birbirinin peþi sýra
hepsi tanýdýk
her defasýnda varým diyen
çarþaf gibi serilmiþ bir alem
kendini dönüþtürmenin yollarýnda bulmuþ
dönüþte hem hayat, hem ölüm var
dönüþte hem bahar, hem kýþ yaþar
gökyüzü denize özenmiþ
dalgalarla karþýlýyor düþünceleri
yürekler kamaþýyor
iki kelam etmenin edebi erkaný var
kim bilir Huda’nýn
kimi hangi rüzgarýn önüne niye düþüreceðini
susuluyor
dinleniyor
söyleniyor
birbirine uymuyor söylenen ile susulan
uzadýkça uzarken
içteki cümleler çoðalýyor
tümüyle aradan kalkýyor dýþtaki cümleler
yýkanýlýyor suskunluðun ýþýltýlý ýrmaðýnda
suyu öylesine tanýmak için
elif gibi yanmak için
elif gibi dayanmak için
bütün elifler süpürülüyor dudaklardan
bütün duvarlar yýkýlýyor yere
bir kervan geliyor tebessüm yüklü
bulutlarý parçalý
gözleri güneþe baðlý
gönülleri aþka
gölgeleri suya
dallarý rüzgara dalmýþ
her cihet aydýnlýk, çiçek, su
sarý buðday baþaðý
rahmet topluyor
açýk yeþilden koyu yeþile
yapraklarý ýslak
ucunda eliften çiçekler
sonra bütün bunlar birbirine
ve dört elif uykusuna baðlanýyor
uçuruluyor gökyüzüne
bulut yok
rüzgar yok
ve sonra
ikra diye baþlýyor her þey
yeniden…
redfer