benim kadar ihtiyacanýz var mý
idare edecek olanýna..
pespaye tavrýmýn sunumu gücendirmez þiiri..
yetmeyecek ; düþünseline akan solgun ýþýklý felsefe güneþi..
çoðunluðundur soyutluða ait -hak etmek- formülü
paylaþýmlar : göreli sessizliðin ürettiðiyle iki ünleme yaslanmýþ kimsesiz derinliktir !!
gördünüz mü fikirlerimi sýnýyor arafa bakan buðulu pencereler
kararý kimden yana kullanayým suali aralýðýn arasýna sýkýþmýþ doðru kelime..
dýþarýda yaðmur yaðýyor o hâlde ben içerdeyim
kavga dövüþ barýþ
atmosfer yanýlgýsý ambiyansý çözümlüyor..tek sýra baðýmlýlýk/
ölünün körüdür marshal yardýmýný truman dokrininin duvar saati yapmak
çerez politikasý paçasýz kelle çorbasý roosvelt rozvet çizmeler
us’lular sürgündeydi-yapamadýklarýnýn kölesi Ben Dünya..
...
bir makale yazýlmýþ günlük gazetede
senli benli saðlý sollu ki muhafaza’kâr etmiþ
ve islâmcý duasýnda idi hakikâtler..
ellerim titremiyor imzamý atarken fakat tarikat þerhim düþüyor yüreðime/
altý çizilmiþ isimlerin tanýrým tamamýný
peþin hükmümü saklý tuttum iklimler gibi deðiþmesin diyerek
iki derin soluk sonrasý herkes okusun isterim//’önceliði yeni yetmeler alsýn’ diyor yazar..
herkesin kavli ayrý mezhebi etnik kimliði/meþreb-ül sureti farklýdýr
düþünceyi ifade ve fikir özgürlüðü bahsi içinde debeleniriz de
anlamlý farkýndalýk artar mý artçýlar bitmeden..
sahiciliðe tutunup hem samimi olmaya uðraþýmdýr hakikâtin manâsý
kuþkularým var insanlýðýmca demek için fakat
soysuzluðuma eminim
inançsýzlýðýma da
bu sýfatlarým dýþýnda
bana aitliðinde zikzaklar çizen ilhâmcý bir hissin yargýlarý vardýr Ben Dünya’mda...
..
-lütfen bahsettiðim makaleyi okursanýz benim gibi artý bilgi edinirsiniz-teþekkürler.
...
Yýlmaz Güney’den Sezai Karakoç’a...
Son zamanlarda öyle "cenaze cemaatlerine" muttali oldum ki Lübnan’dan minik bir panorama gibi.
Bir falanjistler eksik, o derece.
Sonra da imam sorunca hep bir aðýzdan terennüm ediyorlar: "Ýyi bilirdik..."
Gidenler "iyi" de, ya kalanlar?
Birçoðu birbirini uzaktan görmeye tahammül edemeyecek vaziyette. Hayatýn "þol göz açýp yummuþ gibi"
olduðunu en derinden hissedecekleri cami avlusu ve cenaze namazýnda bile vaziyetlerinde milim
deðiþiklik yok.
Bu denli "deðiþik zamanlardan" geçtiðimiz bir dönemde, dünya görüþleri birbirine zýt insanlarýn
"ortak kahramanlarýndan" söz etmek, biliyorum biraz tuhaf kaçacak!
Ne ki tuhaf da olsa bir zamanlar gerçekten böyleydi.
Mesela, Yýlmaz Güney solcularýn da saðcýlarýn da kahramanlarýndandý.
Filmlerini birlikte alkýþlarlardý. (Yeni yetmeler bilmez; eskiden kimi sahnelerde alkýþ tufaný
kopardý.)
Eskiden "Çirkin Kral" dendi mi akan sular dururdu. Devran deðiþti, "terkip" parçalandý;
"Çirkin" bir yana, "Kral" bir yana düþtü. (Terkip veya tamlama baki kalsaydý,
aldýðý ödülü Yýlmaz Güney’e adayan Nur Sürer linç yemezdi.)
Devrimci solcular, sosyalistler Yýlmaz Güney sinemasýnda halkýn ezilmiþliðini gördü...
Saðcýlar baþkaldýrýyý, yiðitliði, delikanlýlýðý...
Muhafazakârlar da derviþliði, diðerkâmlýðý.
Son dönem filmlerinin senaryolarý dâhil tüm filmlerini izleyen biri olarak rahatlýkla söyleyebilirim ki söz konusu özellikler filmlerinde mebzul miktarda var.
Tamam, özellikle kadýnlara karþý tavrý baþta olmak üzere özel hayatý sorunluydu...
Katildi; tereddütsüz þekilde bir savcýyý öldürmüþtü... Devletin otoriter yapýsýna karþýydý...
Burjuva devrimcisi addettiði Atatürk’e de si mgesel eleþtiriler getirmiþti...
Ve "Baðýmsýz Kürdistan" hayali vardý.
Lakin, bütün bunlar Yýlmaz Güney filmlerinin Türk sinemasýnýn yüz aký olduðu gerçeðini deðiþtirmez.
(Avantür filmlerini yok sayýyoruz tabii.)
Bu arada, Yýlmaz Güney Sinemasý’ný politik bulanlara da Augusto Boal’un tiyatro için söylediðinden
mülhem, "Sinemayý politik olandan uzak tutma gayreti de nihayetinde politik bir tutumdur" diyebiliriz.
Yýlmaz Güney sertti, acýmazsýzdý, hýrçýndý ama içtenlikliydi. Haksýzlýða karþý dilsiz þeytan olan
mürailerden deðildi. Kendi trajedisini yaþarken, halkýn trajedisini de perdeye taþýdý.
Filmlerinde hep bir acý, taþýdýðý öz itibarýyla da hep bir "isyan ahlaký" vardý.
Yumruðunu sýkan bir halkýn ifadesi gibiydi.
Ayný þeyleri merhum Ahmet Kaya için de söyleyebiliriz. Türküleri mahpus damýna yolu düþen saðcý,
solcu, Ýslamcý herkesin ezberindeydi.
Þükür ki þükür, Ruhi Su’nun albümünü yaptýðý Yunus Emre hâlâ ortak deðerlerimizden olmayý sürdürüyor. Týpký Nâzým’ýn "inanmýþ adam" dediði Mehmet Akif gibi.
Rahmetli Sezai Karakoç da böyledir. Þimdiye deðin bir-iki liboþun dýþýnda
ona saygý duymayaný görmedim... Dünya nimetlerine zerre tamah etmeyen modern zamanlar derviþiydi;
tavizsiz ve müdanasýz!..
Ortak kahramanlarýn ortak özellikleri bence sahicilikleriydi.
Ya sizce?
....
16 Ekim 2024, Çarþamba
SALÝH TUNA
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.