Gazete kağıtlarından origami yaparak
Bütün menekþeler mor renkte mi olmalý ?
Gazete kaðýtlarýndan origami yaparak
Uçmayan uçak tasarladým
Ben ilerilere fýrlatmadýça hep yerinde duracak
Bütün þehirlerde altmýþbeþ yaþ üstüne ücretsiz midir otobüsler ?
Binmek için el kaldýrdýðýn otobüsün son duraðýna gittin mi hiç ?
Þoför beye sordun mu halini hatrýný?
Bir ihtiyacý var mýymýþ ?
Neden bu kadar çok soru soruyorum ki ben
Cevaplarýný hiç bir zaman öðreneneyeceðim
Sahi okulda neden her soruya parmak kaldýrýrýdým ki
Kara tahtanýn karþýsýna geçip neler karalardým tahtaya
Hoca bana hep 5 verirdi, yýldýzlý pekiyi
Karne günü takdirname ile eve dönerdim
Annem çok sevinirdi hatta aðlardý
Ama içinde hep bir burukluk vardý
Onur belgesi alamadýðým için
Kuþlar neden bu kadar telaþlý
Hep bir sýcak coðrafyalara uçma ihtiyacý var
Ben kuþ olsam Ekvadora yerleþirdim
Her mevsim, her gün, her an sýcak
Ýlk þiirimi yazdýðýmda kaç yaþýndaydým ?
Galiba sekiz, evet evet kesinlikle sekiz
Atatürk hakkýnda duygularýmý kaleme dökmüþtüm
Yarýþmada ikinci olmuþtum, bana yaþlý adam ve deniz kitabýný hediye etmiþlerdi
Varsýn ikinci olayým mühim deðil
Ben o gün ne çok aðlamýþtým Atam için
Sevgilerimi, þükranlarýmý tarif edemedikçe daha çok aðladým
Daha çocuktum Atam görse okþardý baþýmý
Ben o zaman dünyanýn en mutlu çocuðu olurdum
Nenem öldüðü gün ben uyuyordum
Annemle babam uyandýrdý beni
Ben daha ne olduðunu anlayamadým
Ýzmir’e dönüyorduk maaile
Babam arabayý uçarcasýna kullanýyordu
Sanki arkadan þiddetli rüzgar esen gemi gibi
Okyanusta bata çýka ilerliyorduk
Nenemin yanýna vardýðýmda
Bir divanda uzanýyordu üstünde soluk bir örtü
Ananem örtüyü kaldýrmýþtý son kez gördüm onu
Öyle derin uyuyordu ki bir melek onu görse kýskanýr
Sonra defnetmeye götürdüler cenaze arabasýyla
Son kez harap olmuþ biçimde el salladým arkasýndan
Ýçimde kor alevler yanýyordu durmadan
Bir itfaiye hortumu lazýmdý, belki o da söndüremezdi
Nenem olmadan öylece sessiz sedasýz geçti yýllar
Þu an otuzlu yaþlarýmdayým artýk
Sevdiklerimin ölümünü çok kez tattým
Baðýþýklýk oluþturmuþ vücudum
Bu sefer daha az aðladým
Hep bir enstrüman çalmak isterdim
Ýlk önce bir heves ney aldým ama üflemeyi beceremedi
Sonra klarnet aþkým depreþti onu da aldým
Kursa gitmeye vakit bulamadým
Þimdi Kabak Kemani çalayým istiyorum
Biliyorum ki onu da alsam hevesim geçecek
Ben hevesleri çabuk tükenen biriyim
Bir ara hayatta ki amacýmý kaybettim
Karanlýk bir tünelde fenersiz kalmýþcasýna
El yordamýyla ilerliyordum hayatta
Ölüm beni içine çekiyordu fütursuzca
Artýk sað çýkamam dedim hayat mücadelsinden
Artýk ölürüm genç yaþta
Cahit Sýtký gibi otuz beþimde
Belki otuz beþimden önce
Sonra bir uhrevi güç silkeledi beni
Tuttu ensemden çýkardý karanlýk duvarlarýn arasýndan
Tekrar bir gaye belirledi bana
Yaþama sevinci nakletti damarlarýma
Ruhum sanki yeni doðmuþ gibi
Mutfaktan gelen bu güzel koku beni büyülemekte
Türk kahvesi yapýyor annem yine bana sade kendine orta þekerli
Babam ayaklarýný uzatmýþ gazete okumakta
Kardeþimin kendisi burda olsa da aklý uzakta
Þiirimi sonladýrýrken mahsun bir edayla
Þiirinþ tüm sevdiklerime adýyorum
En çok ta annemi seviyorum.
Ahmet YOLDAÞ ÝZMÝR
08/10/2024
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.