Hava çok sýcaktý
Güneþ tepemizi yaktý
Biz dokuz on yaþlarýnda
Kanýmýz pýnar gibi kaynamakta
Koþtuk gittik dereye
Suya girip serinlemeye
Orada bir göl vardý
Derinliði bele kadardý
Ýki kýz da aðaç tepesinde
Keyifleri oldukça yerinde
Konmuþlar yüksek bir dala
Kuþlar gibi dut yiyorlardý
Attýk kendimizi serin suya
Yüzdük güle oynaya
Sonra bir þeyler oldu
Suyun üstü balýk doldu
Topladýk onlarý pança pança
Boy boy dizdik yeþil bir saza
Balýklar ne çok oldu
Ýçimiz sevinçle doldu
Sonra baþka bir þey oldu
Zeynep gelip karþýmda durdu
Elinde bir avuç karadut
Onlarý bana sundu
Dedi bunu Zehra gönderdi
Seni sevdiðini söyledi
Çok çok memnun oldum
Sevinçten kanatlanýp uçtum
El salladým Zehra sevgiliye
Dedim sakýn ha yere düþme
Karanlýk olunca buluþuruz
Bu aþký konuþuruz
Bana ne sudan balýktan
Bana ne sarý yeþil sazdan
Gökte ararken yerde bulmuþum
Dünyanýn mutlu çocuðu olmuþum
Koþtum gittim eve
Attým kendimi yer döþeðine
Baþladým þarký türkü söylemeye
Anam dedi çocuðum delirme
Aþk baþýma aþk baþýma
Darýsý herkesin baþýna
Tevfik Tekmen. Eylül/2024 Koruköy