üçüncü mevsim
aylardan eylül
günlerin yedincisi
daha doðmamýþ düþlerimi toplasan diyorum
öylesine aðlayan bir çocuðun ellerinden
yaðmurda daðýlan sesimi sevsen diyorum
belki sensiz ýslak hýçkýrýklarýmý bulursun
dilimden sökülen
her harf
yorgun
hüzünlü bir türkünün defalarca dinlenmesi kadar
göçmen kuþlarýnýn yýlgýnlýðý kadar...
ayný sýrra tutunuyoruz
ne kuytularda, ne gölgelerde
ne kapýlar ardýnda
ne duvarlar arasýnda vazgeçiyoruz kavlimizden
sayende
konuþmasam da
söylemesem de olur
tenhaya sefer ediyoruz birlikte
akþam denize indikten sonra soður mevsimler
bir eylül akþamý tutmuþum yüreðini
vakit geç olmuþ
vapur iskeleden boþ kalkmýþ da
martýlarýn gözleri yollarda kalmýþ
bütün o eski sokaklar þimdi
korkuya mý saklamýþtýr kimsesizliklerini
deniz arkada kalmýþ
rüzgar þimdi karþýmýzdan esiyormuþ
martýlar bir varmýþ da
iskelede gemiler ve yolcular bir yokmuþ
saçlarýn ne güzel savruluyor
poyrazý çok mu seviyorlar
denizin kenarýnda
bana istenildiði kadar söz et boz bulanýk sulardan
ve kirli denizlerden
ayaklarýmý uzatmýþým boðaz mavisine
bakýþlarým ýslanýyor
köpüklü dalgalarda
uzaklardan bir yel gibi
martý çýðlýðýna benzer hayalinden
gözümü alamýyorum
ve vapurda ismin yazýlý
nasýl mutluyum bilsen
açýk denizlerde seninle kaybolurken
tenhalarda yürüyoruz sessizce
þehrin telaþlarýndan kaçýyoruz
görünmez çitler çatýyoruz, beraber
ak köpüklü bir deniz gibi alýyorsun beni dünyadan
mavilere katýyorsun kara gözlerimi
derinlerin duruluðuna çaðýrýyorsun kum tanesi ümitlerimi
geçiyorum baþka yüzlerden
terk ediyorum sýð sularý
kimselerin uðramadýðý
kimselerin adým atmadýðý
kimselerin baþlamadýðý yollara çýkýyorum
þehrin dehlizlerinden
sen ve ben
birbirimize tutuna tutuna çoðalýyoruz
senin elini ilk tutan, benim sanýyordum
oysa sen beni kalbimden kavrýyorsun
düþmeyeyim diye
ümitlerimi mavi gözlerine asýyorsun
redfer