Zelal (berdel)
ý
Orada…
Kan soluyan o kasabada
Nefesi esrar kokan hançer bakýþlý adamlar gezerdi
Karanlýk çökünce
Bütün kapýlar içten sürgülenir
Patiska kundaða sarýlmýþ karaþýn süt bebeleri
Raký kokusu, esrar dumaný ve mavzer þakýrtýsý ile uyurdu
O kasabanýn gündüzü cehennem, gecesi zemheriydi
Vazgeçilmezdi, çið köfte ve sýra geceleri
Kadýnlarý, Anadolu gibi doðurgan,
Kadýnlarý Nevruz gibi bereketli
Kýzlarý…
“De hele kurban nedir kýzlarý”
Topuklarý hal hal, burunlarý hýzmalý
Kýzlarý, ceren boylu
Kýzlarý, buðday baþaðý
Kýzlarý, çöl güzeli…
ýý
Orada…
“Gecesi gerdanlýk, gündüzü mezarlýk” olan o çöl artýðý þehirde
Muhacir bir kuþtum
Cilveli bir ökse ile sen mi beni tutmuþtun
Yoksa ben mi senin dalýna konmuþtum
Þimdi unuttum…
Ölümü göze almak pahasýna
Ýlk kim çaldý sevdanýn kapýsýný
Onca kuþkulu bakýþýn arasýnda nasýl buluþtu gözlerimiz
Ýki iken bir olacaðýmýzý nasýl fark ettik
Fütursuzca nasýl diþledik o haram meyveyi
Dedim ya unuttum…
Çok þeyi unuttum
Amma…
Seni unutmadým Zelal
Gülünce, kuþlar gibi cývýldayýþýný
Ateþin közüne sürülen mýrra gibi kaynayýþýný
Terlediðinde, göðsünde ýslanan haç kolyeyi
Omzuna yazýlmýþ Aramice duayý
Kýzýnca, yay gibi kaþlarýný çatýþýný
Özleyince, su gibi kollarýma akýþýný
U n u t m a d ý m…
ýýý
Orada…
O masal kaçkýný o kasabada
Aç gözlerin girmeyi düþlediði dul bir bahçe
Hoyrat rüzgarlarýn koklamak istediði bir uçurum çiçeðiydin
Gurbetçi marabalar seni görürdü kösnül rüyalarýnda
Yolunu keserdi toprak aðalarý
Arazi bahþederlerdi ayaklarýnýn bastýðý yere
Topuklarýna gümüþ halhal
Bileklerine burma bilezik döþerlerdi
Bense; adýna bekar evi denen o isli mahzende
Çay bile içiremezdim sana
Ki çoðu zaman sen getirirdin yemeðimi
Minnetle, fesleðen kokulu ellerinden tutardým
Sýcak bir sarýlma, taze bir öpüþme azýðýmýz olurdu
D o y a r d ý m…
ýv
Orada…
Taþ evlerin bir biri ile kucaklaþtýðý o kasabada
Yasak bir sevdanýn dile sakýz olmuþ söylencesiydik
Kýldan ince kýlýçtan keskin gecelerde
Kafesinden kaçmýþ kuþlar gibi nefes nefese gelirdin kollarýma
Þaddülarab’da birbirine sarýlan Fýrat’la, Dicle gibi
Sarýlýrdýk can cana
Boynunun deltasýnda mutlu bir ürperti
Omuz baþlarýnda sevinçli bir martý çýðlýðý saklardýn
Bir dudaklarým bilirdi yerini birde nefesim
Karlý bir daðda yanan çoban ateþi gibi
Kanýmý ýsýtýrken kýz oðlan kýz esmerliðin
Tütün kokulu dudaklarla hýþýrdardý denizlerim
Ki… Dudaklarýn çýð silah pusuydu…
v
Bazen geldiðinde kirpilerin ýslak olurdu
Yetim çeþmeler gibi aðlardýn kollarýmda
D e l i r i r d i m
Seni aðlatan her kimse,
Yedi ceddine kan kusturmak isterdim
Bir ekmek gibi bölüþürken acýný
Obsidyen karasý saçlarýný okþardým
O k þ a r d ý m…
Acýdan ve aðlamaktan yorulunca
Munis kediler gibi usulca sokulurdun koynuma
“Özledin mi” diye sorardýn
“Toprak yaðmuru özlemez mi” derdim
Gülerdin…
Efsunlu bir kýþ masalýna dönerdi güzelliðin
vý
Sabaha karþý
Geldiðin gibi sessizce giderdin
Giderdin acýnýn kundaðýna
Sen daha köþeyi dönmeden
Yokluðun kör bir býçak gibi inerdi üstüme
Ö z l e r d i m
Özlemin çöl eþkýyalarý gibi yaðmalardý beni
Özlemekten heç olurdum….
Bir gün yine gittin...
O gidiþin bir daha geliþi olmadýðýný bilemedim
Ýçinde bir tutam saçýn, bir Süryani kolye ve…
“Deniz gözlüm sende azýcýk hatýrým varsa durma buralarda
Allah kuran hakký için, kulun kurbanýn olam git...” diyen
Mektubun elime geçtiðinde
Sen çoktan gitmiþtin mal karþýlýðý satýldýðýn Acem iline
výý
Vahþi hayvanlar gibi uludum
Kafamý duvarlara vur vura
Duvarlarý kanattým
Yakmak istedim “b e r d e l” diye kanayan o kasabayý
Alýcý kuþlar gibi didikledim döþümü
Dört bir yaný ateþ çevrili bir akrep nasýl zehirlerse kendini
Ýþte öyle zehirledim kendimi
Ve g i t t i m…
Avazýný içine hapsetmiþ bir gök gürültüsü gibi susa susa
Islýðýný yitirmiþ bir rüzgar gibi ese ese
Nefes almaya bile küse küse g i t t i m…
výýý
Ah Zelal…
Hiç bitmesin dediðim bir masaldýn
Orada…
Belanýn kol gezdiði o kasabada
Ben en güzel masalýmý kaybettim.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.