Cinayet Kırmızı
çok deðil, biraz dinlesen
duyardýn içimde ki o fýrtýna öncesi sessizliði
duymasan da görürdün
son saniyeye kadar
senin yolunu gözlediðimi
kýyametten önceki son çýkýþta
içime bakabilseydin...
bütün kapýlarý içten sürgüleyip
görürdün ateþ çemberinde bir akrep gibi
kendi zehrimle kendimi zehirlediðimi
oysa…
çýðlýk çýðlýða yanarken ben
külüme basýp geçtin de
hiç görmedin, göremedin
ciðerinden kundaklanmýþ bir orman gibi
içten içe yandýðýmý
öyle t’uzaktýn ki…
ölümle yaþam arasýnda ki o ince çizgide
hüznü sek içip
tütün üstüne tütün sararken acýlarýma
hiç bilmedin, bilemedin
kalbimi bir sabýr taþýna dönüþtürüp
bir ölü sessizliðinde seni beklediðimi
beklemek demiþken...
sahi, daha kaç gece bekleyecektim seni
nobran bir kasýrga gibi
sen yakýp yýkarken gönül hanemi
ýslýðýný yitirmiþ bir rüzgar gibi
nasýl ket vuracaktým gök gürültülü avazýma
ah dilsiz gecelerimin esmer klarneti
sen, boyayýp dudaklarýný cinayet kýrmýzýya
arka bahçende
ölü topraðý sererken sevdamýzýn üstüne
son kullanma tarihi geçmiþ sabrýmý
nasýl avutacaktým kana kesmiþ yataklarda
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.