geride býrakmak istediðin günlerdi onlar
acele ettin
yeni yýllar, yeni yaþ dönümleri görmek istedin.
belki de çakýlýp kalmalýydýn
çamurdan yaptýðýnýz evinizin duvarýna
hayat, içinden bir de sen geçtin diye mutlu mu oldu dersin
dünya, üzerinde bir sen daha olunca baþý göðe mi erdi dersin
bu beden,
seni içinde aðýrladý diye topraktan uzak mý kalacak dersin
zaman akýp gidiyor
seninle ya da sensiz
bir namaz sonrasý ilk huzuru tekrarlamak istediðin oluyor mu
telaþlar arasýnda kaybettiðin yaþamanýn kendisiydi,
ayaklarýnýn altýnda ezilmiþti zaman
gözlerine deðmeden geçip gitti ömrün
yavaþ olmalýydýn.
atlamamalýydýn sonraki mevsimlere
son gördüðün taze fýndýk dalýna asýlý kalmalýydýn belki de
sen hiç
ellerindeki uçurtmalarýn ipine takýlýp göðe aðan çocuklarý gördün mü
bir bebeðin avuçlarýnda vahalarýn kokusunu aldýn mý
ayrýlýk çölünün ortasýnda gül gibi kokladýn mý saçlarýný sevgilinin
uzak uçurumlarýn tepesinde kuru dal gibi tutundun mu
insanlarýn nasýrlý ellerine
þehri bir mercek gibi büyütüp gözlerine taþýyan yaðmur damlasýnýn
pencereden süzülüþünü seyrettin mi
buðulu gözlere banýp banýp ýslanan kirpiklerin
göðsünde býraktýðý kýlýç yarasýný hatýrladýðýn oldu mu
zaman geçip gitti deðil mi yüzünü yalayarak
hatýrlamadýn…
durup dinlenemedin, varýp göremedin ve tutunamadýn zamana
sen iyisi mi dondur karelerini ömrünün...
göðe aðan çocuklar
þehri yutan damlalar
göðüste kýlýç yaralarý
kuru dallar bir resim olup asýlý kalsýn
olmaz mý
sen sabahlarý kaç güneþi karþýladýn gözlerinde
kýzýlca kýyamet ufuklarý, tomurcuk gibi açýlan ýþýklarý
rengarenk kýrlangýçlarý ilk kez görürmüþ gibi gördün mü
puslu aynalarda gençliðini arayan solgun yüzleri hatýrladýðýn olur mu
kelebeðin ani bir kanat çýrpýþýyla
baharý gönlüne taþýrdýðý günü özler misin
rüzgar dokunuþunu yanaðýnda
yaðmur çisesini alnýnda
suyun damaðýndaki serin akýþýný
yusufçuk kuþu peþinde koþmalarý,
taze yosun kokusunu ellerinde
hatýra defteri gibi dürmek istediðin oldu mu
çamurlu dere yataðýnda kaðýttan kayýðýnda sýrtüstü yattýn mý hiç
elinde namlusundan duman tüten
oyuncak plastikten bir tabanca var mýydý
öncesinde, tek gözünü kýrparak
güneþe niþan almýþ ve tetiði çekmiþ misin
sonrasýnda, alnýna bir damla kan damlamýþ
güneþinden sular çekildi mi
kuyruklu uçurtma yapmasýný isteyince babandan
baban önce sevgiyle öptü mü seni yanaklarýndan
sonra uzattýðýn da elini üzerine düþen aðaç gölgesine
en taze ve ince birkaç dalý koparýp aldý mý öylesine
sildi mi yeþile dönmeye baþlayan rengini yapraklarýnýn
saldý mý rüzgara,
sana ipini vermeden kuyruklu uçurtmaný
sonra,
belki daha sonra
belki yeterince sonralarý
usta, kararlý, tam, kusursuz bir kelebek çýkacaktý
çocukluðunun kozasýndan
keþke kanatlarýný hiç açmasaydýn
sarýlýp bekleseydin
geçmiþ o zamanýn koynunda
redfer