Kirazý yemek için direniyordu çocuk Gözünde yaþ dilinde haþlamalar bir hayli! Anne boynunu bükmüþ, duvarda kanlý gocuk Ebru yapýlmýþ gibi kan lekesi kir gayri…
Gözünde Nuh Tufaný, gönlü Eylül hazaný! Ýsrail eri þehit etmiþ cesur kocayý Kabrinde gözü, açtý kapanmaz bir yarayý Gencecik ömründe ne kaldý umut ne hayrý…
…/
Çocuk kiraz derdinde, yok ki parasý alsýn, Laf bilmez dert bilmez ya, çocuk bu sus pus kalsýn! Ýsrailli bebe yemiþ, duymuþ der ona balsýn Yarým diþleyip yola atmýþ, yenmez ki alsýn…
Rýzýk iþte, hoþ nimet… Kim vermez ki bir kýymet Kiminde olmaz bakar da aðlar duyar minnet… Çocuðun dünyasýnda geçirtir daim cinnet Lakin anne aþkla der sen Filistin’e dalsýn!
…/
“Yavrum þu gocuðu görüyor musun yandan? ” “Üstündeki al rengi kirazdan deðil kandan…” “Kiraz yersen Yahudi çýkartýr ruhen handan! ” “Babamýz öldü artýk, tek erkeðimiz sensin! ”